Leyla Ve Mecnun(manzum Hikaye)

Leyla ve Mecnun (Manzum Hikâye)

Derler ki sıcak bir iklimde sıcak bir gün
Baba adayında heyecan doruklara vurmuştur
Edilen dualar gökyüzüne yükselmiş,
Kurban ve adak sesleri arasında
İlk oğlu doğmuştur.

Sevinç dalga dalga yayılır kabilede
Üflenir zurnalar çalar davullar,
Ezan okunarak kulağına adı Kays konur
Baba emreder, haber götürsün dört bir yöne
Yayalar, atlılar, allara bürünsün bütün telli turnalar.

Fısıltılar yayılır kulaklara
'Kabile reisinin oğlu olmuş
Şerefi sofralar süsleyecekmiş
................... - Oğlanın adı ne? Adı ne? Adı ne?
................... - Adı Kays konmuş! Adı Kays konmuş! Adı Kays konmuş! '

Dört bir yandan kıymetli misafirler
Gelip ziyafete, oturmuşlar
Hediyeler yayılmış dört bir yana
Bütün fakir fukaralar
Karınlarını bir güzel doyurmuşlar.
.......................
Gün düne düşmanmış
Dün olup kovalamış kendini
Kays güzel bir bebekken
Koşmuş, oynamış
Düşüp yaralamış bedenini.

............... - Sürme çekilsin gözlerine! , demiş babası
Emir yerini bulmuş,
............... - Okuma yazma bilecek yaşa geldin! Diyerek
Elinden tutmuş gururu Kays'ın
Saçı sakalı ak, bir nur yüzlünün karşısına oturtmuş.

Utangaçlık damlamış ilk anda yanaklarından
Her gün yeni şeyler eklenmiş söz öbeğine
Etrafına bakarken bir köşeye atılmış mahcubiyet
Bir çift göz görmüş
Asılı kalmış ruhu, beyazların ortasındaki göz bebeğine.

Gidip tanışmış usulünce, sessiz
Adı Leyla, başka bir kabile reisinin kızıymış
O günden sonra elinden tutup
Onunla koşmuş,
Düşüp kalkmış
Dizlerinde her defasındaki aynı sızıymış.
...................
Ateşler sarmaya başlamış elleri
Günler, aylar ve yıllar iyice bağlamış birbirini
Bakışlar, 'Leyla Kays' a âşık! Kays Leyla'ya.', derken
Leyla'nın annesine bir dost buyurmuş:
................ - Duydun mu söylenenleri? ?

Kaşlar çatılmış annenin,
Surat asılmış
En sert çelikle duygular dövülmüş
............... - Bir daha Leyla Kays ile görüşmeyecek!
Onun olduğu yere de gitmeyecek! , diye
Yasaklar koyulmuş.
..................
Kays göremeyince gönlünün sultanını
Tanıdığı herkese yalvarmış
Leyla'sız yaşayamayacağını anlatmış.

Çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanınca
Hıçkırmaları değersizleşmiş
Omuzları çökmüş
'Her şey anlamsız Leyla'm olmayınca.', diyerek
Düştüğü çöllerde 'Mecnun' diye anılmaya başlanmış.

İnlemeleri kum fırtınalarına hükmetmiş her saniye
Aynı yerde Leyla'sız duramıyormuş
Büyüklü küçüklü vahalarla tanışmış
Kervanbaşları derdine ortak
Palmiye gölgelerinde
Develer, kuşlar, çiçeklerle arkadaşmış.

Bazen türkü olur inlermiş:

. Ben hasretim allı güle
. Yokluğuna dayanamam
. Cehenneme konsam bile
. Bundan da fazla yanamam.

. Anan benim başım tacı
. Ayrı kalmak buruk acı
. Esirgeme ver ilacı
. Daha fazla dayanamam

. Kara gözün görmez isem
. Yürüyüşün süzmez isem
. Leylam' elin tutmaz isem
. Daha fazla dayanamam

. Mecnun olup düştüm çöle
. Kurtla kuşla haber eyle
. Bana aşkın hemen söyle
. Daha fazla dayanamam

Bazen şiir olur yankısını dinlerdi:

. Dolaşırım yana yana
. Söylen bana ben neyleyim
. Gözüm buldu gönlüm sevdi
. Söylen bana ben neyleyim

. Ahu ceylan benle gezdi
. Muradımı felek sezdi
. Yanağıma inci dizdi
. Söylen bana ben neyleyim

. Çölde gece soğuk olur
. Şafakları soluk olur
. Tek yatağım kovuk olur
. Söylen bana ben neyleyim

. Mecnun olup benden kaçtım
. Seni sevdim sana açtım
. İçerimi Rabb'e açtım
. Söylen bana ben neyleyim.


Gözyaşları damladıkça toprağa
Toprak emmiş sanki acısını
Çamur deyip basmadığı yerlerden
Benzersiz güzellikler fışkırmış
Şafaklarda seyretmiş çiçeklerin açışını.

Çeşit çeşit böcekler
Kimi geceye dost, kimi gündüze
Vücutları, ayakları, akılları
Hayran olmuş Yaratan'a
Bakarken sudan akseden yüze.

Kaş, teri bırakmazmış göze insin
Kirpikler kum taneciklerini
Daha neler görmüş neler
Her şeyde bulmayı başarmış
Güzel sebepler.

Gerçek aşk doğmuş artık içine
Leyla'dan başka, Leyla' dan büyük
Ruhuyla bakıp, ruhuyla görmüş her şeyi
Zerrelerde bile Allah'ı bulmuş
Gördüğüne gülümsemiş
Allah, kâinattan büyük..
..................
Şiirler söylemiş, topladığı dizlerine sarılıp
Ahular, ceylanlar teselliye koşmuşlar
Mehtapları gözleri yaşlı atlatmış
Bulutları seyretmiş nadir zamanlarda
Çare arayıp bulmuş sonunda
Dostları gidip babasıyla konuşmuşlar.

Doğduğu günün sevincinden hatıraları
Kays'ın babasını gece gündüz üzmüş
Kim bilir neler ummuştu
Oysa kara gözlü oğlu
Şimdi bir mecnun olmuştu.

. - Geciktin istemekte Leyla'yı, dediler
. - Zararın neresinden dönersen kârdır
Düşündü Kays'ın babası bu sözleri
. - Gidip isteyelim, dedi
. - Tek çaremiz bu aşikârdır.

Haberciler haber götürmülşer Leyla'nın babasına:
. - Kays'ın babası istemeye geliyor
. - Leyla yüzünden mecnun oldu ne hallere düştü
. - Dünyalar yakışıklısı genç
. - Aşkı yüzünden mecnun oldu, çöllere düştü.

Leyla'ya haber verdi hizmetçiler
. - Hadi gözün aydın dediler
. - Kaysın babası seni istemeye geliyor
Aşkı ve heyecanı yüreğinde sarmaş dolaş
Leyla ile birlikte sabahları beklemişler.

Nihayet yıllara eş birkaç gün geçmiş
Dünürler gelip babasıyla görüşmüş
'Allah'ın emri, Peygamberin kavli...' diyerek başlayıp
'Hayırlısı! ' diyerek bitirmişler.
.- Olmaz! , demiş Leyla'nın babası
.- Duydum ki başka bir aşk bulmuş
.- Veremem kızımı, oğlun mecnun oldu, çöllere düşmüş...
.................
Kötü haber tez duyulur derler
Leyla' da bu haberi tez vakitte duymuş
Toplamış tasını tarağını
Mecnunu bulmak için kaçmış pencereden
Gece karanlığında yola koyulmuş.

Aramış, kum tepelerini aşıp, kervanlara danışmış
Sonunda sevinçle Mecnunu görüp, ona kavuşmuş
- Mecnunum ben geldim! , demiş, sarılarak
Hıçkırıklarla birlikte
Yanaklarından yaşlar uçuşmuş.

Mecnun şaşkınmış, incitmeden iterek yavaşça Leyla'yı,
- Kimsin? Ben seni tanımıyorum! , demiş
Maksadı Leyla'yı üzmek değilmiş
éMecnundan Leyla'ya yar olmaz! ', diyormuş içten içe
- Ben Leyla'nım baksana bana! , demiş Leyla
Mecnun kara gözlerine bakıp Leyla'nın,
- Ben Leyla'mı buldum! Ben Leyla'mı buldum! diye inlemiş.

- Kays'ım, aşkı için çöllere düşenim
- Yüreği benim için yananım
- Kaçtım evden bak
- Bırakmam istersen seni artık
- Hep yanındayım. İzin ver yanında kalayım...

Yalvarmış bütün gece Leyla
Mecnunun gözleri gökyüzünde:
- Yıldızları yahut kumları sayabilir misin?
- Ben Leyla'mı buldum evine git
- Sen Leyla'm olabilir misin?

Leyla boynunu büküp
Hüznü almış yüreğindeki yerine
Tekar tekrar süzüp Mecnun'un sözlerini
Son defa gözlerine bakıp yürümüş
Bir rüzgâr esmiş,
Kapamış giden ayaklarının kumdaki izlerini.
......................
Günler ve geceler boyu
Hıçkırıkla sarsılırken Leyla'nın odası
Kays'ın babasına müjde getirmişler
Kâbe'ye götürür de Mecnunu
?Azat et Ya Rab, içimde sana duyduğum aşktan beni! ? derse
Duası kabul olurmuş demişler.

Adamlar dağılmış çöle
Bulmuşlar Mecnun'u, traş etmişler önce yıkayıp
Sonra eve getirmişler
- Gidip kurtaralım bu aşktan oğlumu
- Hazırlanın dostlar hemen yola çıkıp.

Buyruk yerine getirilmiş, kervan hazırlanmış
Kays'a söyleyecekleri tekrar ettirilmiş
- Allah'ım beni, içimdeki bütün aşklardan kurtar!
Güneş doğmuş, güneşler batmış
Sonunda kervan Kâbe'ye ulaşmış.

Dua yerini gösterip Kays'a, herkes dışarıda beklerken
Kays' bırakmışlar içeri
El açıp Kays, yalvarmış Rabbi'ne
- Allah'ım, içimdeki sevdayı binlerce kat arttır
- Ve bir an bile bu aşktan ayırma beni!

Sonra Kaysı çıkarmışlar dışarı
Çıkınca derin bir nefes çekmiş Kays,
Hemen yola koyulmuş
Bakışlar şaşkınmış ardından mecnunun
Duayı anlamışlar
Bütün gönüller hüzün doluymuş.
....................

Her nefeste ?Allah! ?, diyormuş
Daha bir mecnun, daha bir âşık
Anlamış Leyla öğrenince durumu
Yitirmiş onu hayatta tutan
Son umudunu.
......................
Unutsun diye, Leyla'yı vermiş babası
Damadın adı İbn-i Selam
Adetmiş, gerdek gecesi
Dile gelmeliymiş varsa gizli kelam.

Leyla mahcup, yüzüne bakarak eşinin
- Sana bir sözüm var,
- Sakın bana elin değmesin
- Nefreti ateşler kadar
- Bana âşık bir peri dolaşır her yanımda
- Seni de beni de hiç üşenmez yakar.

Anlamış İbn-i Selam, ses çıkarmamış
Mecnun'u zaten biliyormuş
- Korkma! , demiş Leyla'ya, sen artık bacımsın
- Lakin biz evlendik
- Ölünceye kadar yanımda gül, başımda tacımsın

Alıp yastığını çıkmış odadan
Dokunmamış hiçbir zaman Leyla'ya
Sırrını anlatmamış ne güneşe
Ne de yalnız ağladığı gecelerde
Tek sırdaşı Ay'a.
......................
Günler sonra Zeyd
Mecnunun en yakın arkadaşı
Çölde görünce Mecnunu
Leyla'nın düğününü anlatmış
Ve insanlardaki gizli telaşı.

Mecnunu sarmış bir pişmanlık
Hemen bir mektup yazmış Leyla'ya
Sitem etmiş, naz etmiş
Yazılanlar Zeyd'in eliyle
Leyla'nın eline gitmiş.

Odasına doğru giderken
Sabırsızca okumuş Leyla mektubu:

. Dostlar haber verdi bana
. Gelin olmuş Leyla'm benim
. Son mektubum budur sana
. Gelin olmuş Leyla'm benim.

. Çölde senin delin derler
. Sevdiceği elin derler
. Düşmanlara sevin derler
. Gelin olmuş Leyla'm benim.

. Sanırdım ki bana yazdı
. Ona yazmış Yüce Tanrı
. Benim boynum çoktan eğri
. Gelin olmuş Leyla'm benim

. Sana değen el kırılsın
. Seni saran bel kırılsın
. Koklandığın dal kırılsın
. Gelin olmuş Leyla'm benim

. Mecnun edip çöle saldı
. Feleklerden murat aldı
. Beni sevdi bensiz kaldı
. Gelin olmuş Leyla'm benim.

Gözlerinden süzülen damlalar
Islatırken mektubu
Başı dönmüş, gözü kararınca düşmüş yere
Hemen eşine haber vermişler
İbn-i Selam odasına götürürken Leyla'yı
Mektubu görüp kimse yokken okumuş
Baygın Leyla'yı
Yatağına koymuştu.

İki damla gözyaşı süslemiş yanaklarını
Koyup mektubu Leyla'nın cebine
Usulca çıkmış odadan İbn-i Selam
Kimseye görünmeden aşağı inmiş
Odasına girmiş.

Hüzün sarmış yüreğini
Gözlerini kapamış:
- Allah'ım sen büyüksün
- Beni al, bacım da muradını alsın! , demiş
Kimsenin haberi yokken
Kabul olmuş duası, oracıkta can vermiş.
.......................
Leyla kendine geldiğinde
Hemen mektubu aranmış
Bulunca sevinmiş hüzünle karışık
Durumunu anlatan satırlar gelmiş aklına
İbn-i Selama haksızlık olmasın diye
Hemen cevap yazmış.

Ne elime bir el değdi
Ne belimi bir kol sardı
Ne bir gonca oldum ne dal
Ne de biri gül kokladı

Diyerek bitirmiş mektubunu

Mektup Zeyd'in elinden
Mecnun'a gelmiş
Sitem damlarmış her satırından
Utanmış Kays
İbn-i Selam'a yaptığından

Zeyd bir dahaki gelişinde
Kötü haberi taşımış bohçasında
İbn-i Selam ölmüş
Leyla eve dönmüş
Ağlayarak geziyormuş babasının bahçesinde.
Arada kendi kendine
'Mecnun! Mecnun! ' diyormuş.

Sonunda Leyla toplamış son cesaretini
Mecnun'a koşmuş
Mecnun bir başka bağlanmıştır artık Yaratan'a
Leyla'yı görünce
- Beni unut der, benim Leyla'm var!

. Bir Leyla'yı buldum ki
. Hem içerimde benim
. Hem aldığım nefeste
. Kokladığım çiçekte

. Nereye baksam O'nu görür gözlerim.

Leyla anlamıştır artık
Geri dönüşü yok
Ermiş biridir Mecnun, feryatları Yaratan'a
Leyla'yı istemez, unutmuştur
Her gece yüreğine saplanır Mecnun diye bir ok
Hayatında artık
Mecnun yoktur, yok.
.................
Dayanamamış bu acıya hastalanmış Leyla
Birkaç gün sonra da gelmiş ecel
Açmamak üzere gözlerini kapamış Leyla,
Bunu duyan Mecnun
Koşarak gitmiş Leyla'nın mezarına,
Ağlamış, ağlamış
Gözlerinden kanlı yaşlar damlamış.

Açmış avuçlarını
Leyla'nın mezarının başında:
- Ya Rab, bana beden de can da gerekmiyor artık
- Cananım gitti, cihan da gerekmiyor artık.
Diye bir duaya başlamış
Duası arşı aştığında
Mecnun Leyla'nın mezarını kucaklamış
Ecel gelinceye kadar orada
Leyla'sıyla
Kalakalmış.
.................
Birkaç gün sonra Zeyd rüyasında
El ele gezen birilerini görmüş uzaktan
Sormuş oradakilere
- Kimdir bunlar? , diye
- Aşkı tadıp tertemiz, severek ölen
- Leyla ile Mecnun'dur. Gezdikleri yer de Cennet'tir demişler.

Zeyd anlatmış Leyla ile Mecnunun babasına
Sabah erkenden sevinçle rüyasını
Bütün sevenler
'Leyla ile Mecnun nihayet kavuştu! ', diyerek
Sevinmişler.
Gökten üç elma düşmüş
Sadece
Samimi, temiz bir kalple,
Sevgiden başka bir beklentisi olmayanlar yemiş...

04 Eylül 2009 403 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    bu hikayeyi yazmak bilek ister, yürek ister... okumak da öyle... yüreğiniz dert görmesin Şair... saygıyla,