Leylanın Yüzü Yok
Leylanın yüzü yok anne, başını kaldırmadan konuşuyor benimle
Mecazi kanatlı bir kuş dokunuyor gözlerime
Ne zaman ağlamak istesem yağmur yağıyor
Ne vakit kaşımı çatsam bulut gölgeliyor asık suratımı
Çiçekli eteklerinde gecenin, yıldızlar ağıt yakıyor
Bu şehir beni emiyor anne
Adımlarım konuş bile demiyor
Ay hiç gülümsemiyor anne
Saçlarımdaki aklar bir hüzün şadırvanı
Sıra sıra sokuluyor yüreğime eski zamanlardan kalma kirli sırlar
Başımda uğuldayıp duruyor bir ihanet kovanı
Ellerimde geçen yüz yıldan yadigâr nasırlar
Bu şehrin meyhaneleri okşamaz başımı
Duvarlarında çirkin bir resmim,
Beni kim olsa tanıyor
Kan kızılı gözlerimde yalpalayan kadehler
Adam bilip duruşuma aldanıyor
Ama ben, ölüyorum anne
Ama ben, suskunluğumu öperek kırk parçaya bölüyorum anne
Düşünde kız kulesi olmayan insanlar yürüyor sokakta
Sokak köpekleri beştaş oynuyor
Koyun koyuna yatıyor az ötede gölgesine düşman yalnızlığım
Leyla'dan bir fısıltı bile yok
Kulaklarımı sadece canından usanmış bir nefes yalıyor
Parmak uçlarımda sendeleyerek yıkılıyor zaman
Mezar topraktan ibaret değildir
Ojeli tırnaklarından utanan yosmanın koynunda uyur sevda
Uzak masallar anlatma bana
Leyla zaten sevildiğini biliyor
Avuçlarımda avuç avuç leylanın kanı
Kurşun bir anda öldürmüyor anne
güzeldi.zevkle okudum. tebrikler
Saçlarımdaki aklar bir hüzün şadırvanı Sıra sıra sokuluyor yüreğime eski zamanlardan kalma kirli sırlar Başımda uğuldayıp duruyor bir ihanet kovanı Ellerimde geçen yüz yıldan yadigâr nasırlar
şiirin şiiridir yazılan
çok iyi
sevgiyle kalın...