Leyl'im
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Üstad Nazım demiş ki:
"iki şey var ancak ölümle unutulur / anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü"
Haddime değil şairi yalanlamak ama
Demek ki görmemiş daha yüzünü
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Tanırsın beni
Bir boş sokaklar ve yalnızlığım
Bir de gecelerdir tek yoldaşım
Artık sen de varsın
Gölgeme gölgen diye sarıldığım
Sokaklar yağmur işgali altında
Sokaklar tutuklu
Sokaklar barikatlı
Bense bir militan
Yasaklı gecelerin mahşerinde yol alan
Üstüm başım gece mayhoşluğu
Parkam hâlâ geceden kalma kara
Yüzümde hâlâ
İnzibatlara yakalanmamak için sığındığım karanlıkların
Soğuk ve sarhoş gölgesi
...
Bu şehrin bütün meyhaneleri aşinadır bana bilirsin
Hatırlarsın her gece karşımda otururdun da
Sana kaldırırdım kadehleri
Seninle konuşurdum hani
Sana seni ve aşkımı anlatırdım bol bol
Sonra gecenin bir yarısı coşar
Milli bayram şiiri okuyan
Bıyığı terlememiş yeni yetme bir talebe gibi
Bağıra çağıra okurdum sana yazdığım şiirleri
Sonra başıma dikilir
Beyaz gömleğinin yakaları terli cılız garson
Çok içtin be abi
Başladın yine
Kendi kendine söylenmeye
Derdi de
Kalan son yudum rakıyı dikler
Hesabı öder
Eğerek boynumu çıkardım
Seninle girdiğim meyhaneden tek başıma
Sen kalırdın sandalyede
Boynun bükük
Üzgün ve ürkek
Garson temizlerdi masayı
Sandalyeleri yerine yerleştirirdi
Camda gölgen kalırdı
Hâlâ üzgün
Hani bir gece sen uyurken seyrediyordum ya seni
Yorganın altından gülen baldırın
Beni yatağa davet eden gerdanın bir yana
Çöldeki kuyunun dibindeki
Bir avuç su gibi parlıyordu yüzün
Ay maviydi o gece
Sokak mavi
Gece mavi
Senin yüzün
Ay parçası
Senin yüzün
Mavi bir deniz
O gece vermiştim adını
Leyl’im diye
Sonra gözlerini açıp
Beni rüyanda görmüşcesine bakmıştın
Ben yanında mıyım diye
Oysa benim gördüğüm rüyaydı o
Sen konuktun geceme
...
Şehrin bütün hanelerinin perdeleri çekilmiş
Sokak lambaları ve loş pencereler eşlik ediyor karanlığa
Bir benim pencerem açık ardına kadar
Bekliyorum her gün mavi geceyi
Seni getirsin diye içeri
Çünkü
Bir demir işçisinin
Kalıba döktüğü ateş suyunda yanan gövdemin
Kızıl sabahları terk edip sığındığı leyl’isin bana
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ey benim sevgilim
Ey benim mavi ışığım
Hangi sabah sen gibi kokar
Hangi gün sen gibi dolar içime
Bundandır
Geceleri yoldaş bilmişliğim
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bence Türk edebiyat tarihinin gelmiş ve geçmiş en iyi şiirdir ; Saman Sarısı Şehri,hasreti ,aşkı ,savaşı Özlemi ,kısaca yaşama ve insana dair ne varsa anlatır . Ve şunu der aynı şiirde ; “ seni yitirmiş geri geri dönüyor sesimin yankıları”
O Özlemin satırları şiire bulanmış diyeyim .
Kutlarım Uğur bey .