Leyuze
--geç'miş dedi zamanın akrep sözcüsü
geçmediğini bilemediler--
bedenime sığmıyor ruhum
yorgun bir hayatzede
özür dilerim ruhum bu beden seni üzdü
özür dilerim bedenim senin mevsimin hep güzdü
--
anne hoşgeldin
uyumadım hayır
gözlerim yumuk
yokluğunu görmekten korkuyorum
hayat masalının kaçıncı bölümünde kaldık dün gece
sesin kimseye benzemiyor anne
bir tılsım gibi
narkoz doluyor gözlerime
her gece gelir misin anne
bana beni anlat
ilk adımlarımı mesela
ilk düşüşümü
ben ilk sen yokken düştüm anne
adım atmayı ögretmedin ya bana aşk olsun
ama ben hep koştum
kucağını ararken
hayatın izbe köşelerinde
ömrümün mazisi yok
nötr bir görüntü
buğulu bir camın ardındasın anne
sahi neden hep camın ardındasın anne
ömrüm travma geçirdi
beni kaybetti dünya
çok ama çok uykum geldi
iyi geceler anne
çıkmadan gözlerimi kapat
biraz üşüdüm sanki
anne tabutumu örter misin?
...
sahi neden hep camın ardındasın anne
çok acıtıcıydı çok...
anlatımın çok güzel feyza.
tebrikler. sevgiler.
an böyle bir an işte
bir boyuna daha asıldı şiirden kolye
adı bilinmeyen bir çiçekle
Yürümeyi öğrendiği gün düşmeyi de biliyordur insan hayatın için de.
Çok güzeldi Feyza
Hep şiirle
Iki ülkeli ülkesiz
iki dilli dilsiz
iki cogul bir yalnizlik mi siir---
iklim hayat)
acilar da hüzünlde de
bu hayata dair-
tipki mutluluklar sevincler gibi---
ama siir devam eder sonsuzluk cünki---
hep siirle
çocuk ruhuma ektiğin kin tohumlarını yüreğime astığın hüzün dikenlerini sökmeye gel anne kefenimi dikmeye gel üryan kaldım insan kalabalığında yüzümdeki utancı sökmeye gel