Libra'ya
hırçın yüzün
solgun yüzüme değiyordu libra
bakışların dört nala üzerime koşarken
ben, gözlerinde kaçacak yer arıyordum
eskisi gibi değilim libra,
yeni halim eskimiş kadife bir kese
ve içime sığmıyorsun artık
dudaklarımda şarkıların yarım kalmışlıkları
parmak uçlarımda parmak izlerinin silik hatıraları
çağlar altında kalmış
antik bir mozoleden farksızım şimdi libra
soğuk betonlarımı sıcak yapraklı çiçekler parçalıyor
ve inanır mısın, hepsi sana benziyor bu çiçeklerin
kiminin renklerinde gözlerin
kiminin kokusunda saçların canlanıyor
seni tanımıyorlar libra,
kime benzediklerinin farkında bile değiller...
olmasan da yine güneş batıyor burada libra,
ve yine ışığa susamış bir gece yuvasından çıkıyor
öldüresiye dövüyor gündüzlerimi,
kabulleniyorum...
saat bıraktığın gibiyi on geçiyor
ve zil zurna sarhoş duvarlarımda
fotoğrafların bile ayakta duramıyor...
bazen gölgemi bile tanınmaz halde buluyorum
pencere kenarında...
benden gizli, yollara bakarken
görüyorum onu
üzerinden geçme ihtimallerinin olduğu
kaldırım taşlarını gözleriyle çiğniyor
bunları neden söylüyorum libra
çünkü bir gün
bıraktığın enkazın derinlerine inmeye çalışırsan
ve adım yankılanırsa merdiven boşluklarımda
bil ki,
saat bıraktığın gibiyi çok geçmiştir
ve yelkovandan özür dilesen dahi
akrebin kıskaçları arasında
yokluğuna ait zaman dilimi çürüyüp gitmiştir...
şimdi çıkabilirsin,
libra...
Kıymetli yorumlarınız için çokça teşekkürler Saygılar bizden, kalem sizden Gününüz hayırla dolsun
özlem bekleyiş ve hüzün sarmalında sesleniş içli bir çığlıkla
tebrik ve beğenimle şair👑
harika/ alıp götürdün beni şair..sevgi saygı bizden