Lirik Kırmızısı
I
bir sabah;
fidan boylu
sıkı ağızlı
açık sözlü
seyahatten arda kalan adamdım.
gönlüme hercaî dem salmıştı deniz...
niyetimin kâfiyesinde amel
vurgunum vapurlardan bîhaber
niçin bilmem
ellerim titrer
boğazım çetin sancı
insana doğduğu yer
nasıl böyle yabancı?
II
çözülür yumağından keder
ben giderim
kalbimin kırıklarında tüm şehirler
ayrılıkları besler
ben gelirim
gitmiş olursun çoktan
sere serpe peşine düşer 'dirim'
ağlıyorum bak
devriliyor beraber çektiğimiz sancak
kayboluyor epik kalabalık yüzünde
gözlerin film şeridi; sokaklarda renk-renk
ve boşalıyor parmaklarımdan bu lirik gelenek
III
yanağımda buğusunu bozmadığım cam
merhaba körpe dostum!
serildim güpegündüz
ki geceden mayhoştum
hasret;
soluğuyla sevdâ teknesini deviren imbat
imdat diyorum, imdat!
şimdi hâtıralarda saklı kalacak visâldeki heyecan
elveda İstanbul...
elveda Cânan...
Şubat 2010
Şiir aynasına aksi vuran 17 Yaşının olgun/dolgun mısraları önünde saygı ile eğiliyorken can kardeşimi alnından öpüyorum.
Sevgili Mücahit,
Öyle hafide alınırlıkla, boşa koyar salınır, doluya koyar dalınır tarafınız yok. Cidden bir anlamın içinde olan, yetenek olarak görünüyorsunuz. Bunu fevkalade önemsiyorum.
Bir makale ve bir şiirinizi okudum, oldukça belagatli ve bir anlar, anlatır olmanın disiplini içinde gördüm.
Bir gelecek vaad eden tutum ve tavrınızdan ötürü sizi kutlarım.
Erdemle...
👍👍 elveda istanbul .. Elveda canan... tebrikler :)
her sözünde mana olan bu güzelim şiire yorum yazmak ayıp olur
sadece 👍👍👍👍👍👍
yüreğine sağlık
Sesi de sözleri gibi etkileyici.
Ayrılık, kavuşmak kadar güzel betimlenmiş.
Sevda teknesi devrilirken, şairin "imdat !" çığlığı, kulaklarda kalıyor.
Koşun ! Şiir var !
İçtenlikle kutluyorum.