Lisan-ı Aşk
Ağlarken gülmeyi bilmek, erdemidir hayatın
Kuşlar kelebekler ve analar, lisanıdır bu sanatın
Kaçanı hançerleyen kâtil, bağrını açana sefil
Sakladığını çalan hırsız, emanet ettiğine kefil
Yeni bir mazimizde kalp kalpte nurlansın
İntikam, öfke ve nefret, eğsin başını utansın
Çift yollar rafa kalksın, savaşlara olsun tatil
Tek yolun kervanında ne hain kalsın ne de katil
Kalbimiz var sinemizde, ummanlar gibi kalbimiz
Aysbergleri yutacak kadar sıcak ve temiz
Kalp içinde çizgiler koza kadar ince
Bir cennet olur alem aşk kalbe girince
Ömür dediğimiz şey göz kırpmak kadar
Aşka doyan ömür bin ömürle alakadar
Aşka dargın kalpler, hep mahzun ve üzgün
Aşka müptela gönü,l mutludur öldüğü gün
Umutlar yarınlarda saklı, yarınlar yarınlarda
Aradığımız uzaklarda değil, çok ama çok yakınlarda
TAM SOL YANIMIZDA...
beyitler gayet nayif bir anlatımla sunulmuş.. akıcı bir üsluba münhasır gelinen noktada -finalde- çok iyi noktalanmış..
dudak payı yakınında.. yapılması gereken sadece beklemek..
beklemek.. beklemek.. huşu içinde demlenmek..
tebrik ve teşekkürler..