Lotus Çiçeği
seviyorum seni firavunun inadı gibi
bil ki seni öylesine işte
musa'nın özgürlüğü sevdiği gibi sevdim
özlüyorum seni yusufun rabbini özlediği gibi
bilir misin
kör gözle ve derin bir hüzünle
karanlık kuyularda yusuf olmayı
bir gün kavuşma umuduyla
bekliyorum seni yıllardır
selvi yaprağına yansıyan ay ışığı gibi
yangınlara buhar olan yaz yağmurları gibi
birdenbire yağdın gönlüme ve aniden yok oldun
bilir misin
kor alevlere gül serpmeyi
buhar olup bulutlara sığınmayı
bil ki
çölün yağmura özlemidir yokluğun
sana olan hasretim
yüreğimin en derininde
buzlu dağları aşan hannibal’ın
romaya duydugu gizli hayranlıkdır
söyle bir gün sarsam kızıl dudaklarını
tutsam narin ellerini
içime çeksem saçının nilüfer çiçeği kokusunu
ibrahim gibi ateşe atsalar olurmusun gül bahçem
sana olan sevdam kürşad’ın özgürlük ateşi gibidir
meydan okusam kırk çeri gibi beş bin atlıya
söyle umursar mısın bir gün bu şiiri….