Madımak
Ne son sözü söylenecek hatipliğin
Ne son dizeleri okunacak şairlerin
Ne son demini çekecek nefesinde ozan
Dünya döndükçe durmayacak sürecek bu devran
Asma suratını gayrı
Bu ilk çile çekişimiz değil ki
Ne olmuş yayılıyorsa duman
Yanıyorsa otağı alemin
Söndürmeye gelmedik mi ezelden beri
Kara bahtlı dünyanın kor talihini
Hava ısınıyordu
Dallar kırılmış
Yollar tutulmuş
Cehaletin gafletine sığınanlar
Bas bas bağırıyordu
İsterük,isterük
Yana yana aşkın çöllerinden gelenleri
Yakmayı
Çökme dizlerinin üstüne
Basma toprağa öyle ezgin
Bakma bana öyle mazlum
Ağlama
Ağlama
Dediki:
-Toprağa değmedi henüz ayağım
-Ah bir bulsam onu, nasılda sarılacağım
-Bu beton duvarlar ses geçirmiyor gayrı
-Ben benden geçtim ama
-Şu yarenlerin hiç duyulmuyormu çığlıkları
Göz gözü görmüyordu nafile
El eli tutmuyordu
Bedenler yanıyordu
Aşk için değil
Sevda için değil
Başka bir düşünce
Ve insanlık için..!
Hava kararmıştı artık
Duyuldu sesi karanlıktan:
-Bir bulut olsam yükselsem göğe
-O benim dumanım olsa tütsem
-Bir sevda yanığı düşmüş deseler tenine
-Yansam,yansam
-Aşkın eteklerine serilsem
Ey sazını çalan ozan
Yollarına düştüm ne zamandır
Sivasın ellerinde kaybetmişin dengini
Dallarımın kırıldığı andır
Yarine kavuşmadın ama
Yarene ulaşırsın
Yarını göremedin ama,
Gün güne yaşatılırsın
Hüzünlü olaylardı yaşananlar bir daha olmasın bu benzerleri umalım ki...😅