Mağlubum
-yoksul penceremden sarkan yalnızlık aksanımı alıp
b/aşka umutsuzluğun pençesinde sensizliğimi konuşmaya gidiyorum-
mağlubum gözyaşlarının biriktiği o suyun yankısında
fersiz bir düşün belirsizliğindeyim ağlıyorum
yakamoz düşüyor rehavetli bir yolun sesine sonra
kırılıp dökülüp ayyaş bir yokuşta sallandırıyorum yüreğimi
ölenlerdenim, sorgulanıyorum
geceye ay ışığı dokunuyor
meftun bir yaz ardı kışım üşüyor
ben düşünüyorum
uçurum kenarında solan günlerimi anlatıyorum
anlattıkça çoğalıyorum
büyüyerek y/arsızlaşıyorum
hiçkimseye diyemiyorum
-gidiyorum
örselenmiş cümlelerin gizli yolculuklarında
siyah ayaklarımın çoğul takılan lacivert adımlarında
mağrur bir sol anahtarı bırakıyorum kapına
prangaları güneye bakarken
perdelerinde durduruyorum müstehcen karanlığımı
ıslanıyor sılanın yarası
içimin sesteşsiz bir acısı
ki güneş battıkça
kuşlarımın boğazlarında bekleşen ekmek kırıntılarıyla
azalıyor ruhum
keşkelerle katlediliyor yokluğun
hayata yeniliyorum
-kalıyorum yalnızlığımla baş başa-
ben zaten hep mağlubum
gittiğim zamanlarda
dalga dalga
simetrik bir şiir boşluğu dolduruyor sensiz kıyılarımı,
çakıl taşlarımı
geçmiş zaman kiplerine mahkum anılarımı
yaşarken kalabalıklaşan, çoğalan kaygılarımı
bir martının gözyaşlarına yazıyorum tenhalarda
onun bulunduğu resme yağmurlarım damlıyor sonra
akıp gidiyor yazdıklarım, okunamıyorum
yine mağlubum
yine yeniden mağlubum
paslanmış ruhumun ihmallerinde neme düşürüyorum kışlarımı
mora çalan yarenler mühürlüyor ayazlarımı
üşüyorum
sokulgan yosunlar, topraklar
stilini bozamadan berduş baharlarda canlandırıyorlar sırlarımı
geleceğe düşkün bir kuş bozuyor inadımı
saklı bir öykünün son vurgusunda muştuluyorlar hazlarımı
kendime inanamadan
düşüyorum
bir umutla canlanıyorum birden
bu sefer de sözcüklerimi soru zamirlerinin içerisine yazıyorum
bitince, yer yön zarfıma koyup
sessiz bir sandalla gitmesi için yol veriyorum
zamansız bir anlatım bozukluğuna takılıyor ardından
ve eksik tümcelerde kayboluyor yüklemsizleşiyor utancından
mektuplarım yazdıklarımı götüremiyor,
öylese deyip ben gidiyorum
yine yaşama mağlubum
yine yeniden bu sefer daha çok mağlubum...
şimdiyse,
geniş zamana yayılan küskünlüklerim kalıyor yanıma
yeniliyorum...
-sünepe bir papağan geveze seslerini alıp
pastel renkli kafesini terkediyor bugün, tam da dün ben gitmişken-
16.02.12
örselenmiş cümlelerin gizli yolculuklarında siyah ayaklarımın çoğul takılan lacivert adımlarında mağrur bir sol anahtarı bırakıyorum kapına prangaları güneye bakarken perdelerinde durduruyorum müstehcen karanlığımı ıslanıyor sılanın yarası içimin sesteşsiz bir acısı ki güneş battıkça kuşlarımın boğazlarında bekleşen ekmek kırıntılarıyla azalıyor ruhum keşkelerle katlediliyor yokluğun hayata yeniliyorum -kalıyorum yalnızlığımla baş başa- ben zaten hep mağlubum
tebriklerimi yollamaktan mutluyum sözcükler harikulade verilmiş şiirin özüne....kaleminiz daim olsun...
👍👍👍 aynen bıraktığım gibi yine harikasın ........ tebrikler
..pahası yüksek yekünüyle tümceler güzel şiirle ilan ediyordu haklı galibiyetini çok güzeldi ilknur hanım teşekkürler tebrikler...