Mahkum
Gör hele
Soyup hisleri sisli bir kuytuda çırılçıplak
Gözlerimde ay ışığından bir çift bebek
Bir tohum düştü aşkın rahmine masumca
Yarıldı toprak, sürdü filiz semaya
Filiz karşı konulmaz, dur bilmez
Aşk dediğin şeye kör gidilmez
Yanıyor bak cayır, cayır asuman
Yukarıda Allah, aşağıda ben
Gör işte
Dur hele
Bir bakmışsın ki kapına dayanmışım
Yutkunmaktan arda kalan sözcüklerle
Bir ayak izini sevda diye takip edip
Adresini bulmuşum nefes nefese
Bir bakmışsın ki kapına dayanmışım
Dur işte
Sev hele
Görülmemiş bir aşkın aynasıyım
Sevda ektim bir daneden, bin başağa
Mahrem iken aşk
Tutukluyken şiirler
Sana gelişim bir seher vakti böyle
Kirli değilken daha yorgun ellerim
Ve uzanmışken sana susuz yüreğim
Sev işte
Bil hele
Sevgi; sağanak, sağanak yağarken
Islanmışken sabahın buğusunda yürek
Özlemenin adı yazılmışsa gece uykuya
Sen ulu orta yakıp geçmişken gemileri
Kaynamışsa ufuk
Tutuşturulmuşsa deniz
Sebebine vurmuşsam kendimi yollara
Öğretiler yetersiz, fikirler kanserliyse
Adı konulmamış bir romanı okumaksa
Seni yaşamaksa kahreden hasret
Çekiyorum
Bir mahkum gibi böyle
Bil işte