Mahzun Bir Mektuptur Çernobil
Mahzun bir mektuptur Çernobil
............Salim MISIRLI; Nurettin ÖRENEL ve ihmal nedeniyle yaşamlarını yitiren binlerce insanın anısına
Merhaba Salim;
Neredeyse altı yıl olacak gidişinin ardından.
Bir yaşında yaşamını yitiren biri için
Altı koca ömür bu sene..
Zaman acımasız,tanımsız acılarla dolu.
Hüzünlü bir vedaydı ayrılışın,
Bu kentin sisli akşamlarından.
Unutmak mümkün mü?
Bulutlar bile isyan etmişti o gün,
Ağlamıştı bu haksızlığa.
Sonraları hep düşündüm.
Başka bir dilde bu isim bu kadar denk gelebilir miydi! ..
Bilirsin bizim yörelerde '' Çer ''
Dert demek,
...........kahır demek,
......................çile demek.
Ruslar bu kente bunu bildikleri için mi Çer-nobil demişler.
Biliyorum Salim şimdi belki de,
Acı acı gülümsüyorsun.
En son gülümsemeni,
Çapa'da görmüştüm.
Sana iyi olacaksın,kurtulacaksın derken,
Dağ gibi bir insanın
Bir anda nasıl küçülebildiğini görüp içim ağlarken.
Bir söz bulamadım diyecek Salim.
Bilirsin böyle durumlarda bir tuhaf oluyorum.
Elim ayağıma dolaşıyor,konuşamıyorum.
Hani;
Çocukta değilim,
Gözlerime isyan eden gözyaşlarımı
Özgür bırakayım.
Hem sana ayıp olmaz mıydı bu Salim?
Nerde kalırdı dostluğumuz?
Nasıl moral vermek bu denmez miydi?
Bir sözün var ki hala kulaklarımda...
''Benim artık dönüşüm yok,gidiyorum''
Ah be Salim,
Derler ya canını almaya geldiğinde,
Öleceğine yakın görünürmüş Azrail insana,
Sende mi gördün bu sözleri söylerken,
Hastahaneden ayrılırken gördüğüm,
Yüzlerce Salim'in yüzünde bu ifade,
Dudaklarından dökülen sessiz çığlıkları
Adeta bunu haykırıyor.
O anda yüreğimden geçen neydi biliyor musun?
O hastahaneyi çınlatırcasına
-Bir yere gitmiyorsunuz demek.
Diyemedim kardeşim diyemedim.
Diyeceklerim de düğümlendi boğazımda.
Boğuluyorum sandım.
Ölüm ne denli zormuş o anda anladım...
Biliyorsun kardeşim,
Beş kişi gelmiştik son ziyaretine.
Senden iki sene sonra da,
Nurettin'i kaybettik aynı illetten.
Niyazi'nin ölümüde trajikomik.
Hep olaylar olduktan sonra
Önlemler almakta üstümüze yoktur bilirsin.
Bariyersiz bir yurdum hemzemininde
Tren altında kaldı.
Bariyer mi?
Yapıldı kardeşim yapıldı.
Eşin de senden sonra memlekete döndü.
Belki de kızmışlardır,
Salim'i niçin bıraktın geldin diye.
Seninle birlikte dönmeyi ne çok isterdi.
Bunu senden iyi kimse bilemez.
Oğlun da mühendis oldu,
Ve;
Çerlerin ortasına savruldu o da bir yaprak misali.
Artık ne gazete okuyorum,
Ne de televizyon izliyorum.
Birinci haber;
Sanat uğruna yapılan biriyle bir yerde basılmak.
İkinci haber de '' Vatan sana canım veda ''
Yine saldırı,
Yine canlarını yitiren masum Mehmet'ler.
Nasıl okuyayım,nasıl izleyeyim Salim.
Canım ülkem
O kadar çok düşünen insanla doldu ki,
Çerler çok olunca düşünceler de çoğaldı.
Hani zaman zaman aklıma geliyor.
Bakırköy'de hastahanenin bahçesinde,
Rodin'in düşünen adam heykeli var.
Sanatçı şu halimizi görseydi inan kardeşim
Kendi heykelini kendi elleriyle parçalardı.
O kadar çok düşünen adam heykeline sahibiz ki! ..
Onun heykeli artık sıradan,alelade bir şey oldu.
Ah be Salim,
Ah be dostum;
Şu gözlerimizin içine baka baka,
Çayını yudumlayan bir bakan vardı ya,
Hani bir bardak çaya binlerce can verdiğimiz bakan.
Görürsem bir bardak çay da ben ısmarlayacağım ona,
Ben çay borcumu ödüyorum,
Bana arkadaşlarımı geri verin sayın bakanım diyeceğim.
Genelde;
Er mektupları,
...........cezaevi mektupları,
.......................hastahane mektupları
Hasret doludur,özlem doludur,dertlerle doludur.
Bu da mahzun bir Çernobil mektubu kardeşim.
Nurettin'ede yazacaktım,
Gördüğünde söylersin,bağışlasın beni.
Çok yoruldum artık kardeşim.
Sizleri çok özlüyoruz,
Çok özlüyoruz be Salim...
duyarlı yüreğiniz yine konuşmuş..tebrikler👍👍👍
O çernobil ne Azreil miş be kardeşim. Hepimizin bir yakınını mutlaka aldı götürdü.İçim kanıyor,Yüreğim hala yanıyor. En yakın arkadaşımı,en güzel çağında,İlk çocuğunu bırakıp ana karnında. gitti. Selam olsun ona. Yaramızı deştin şair, Unutamadık ama tekrar yad ettik .teşekkürler..👍👍👍
tebrik ederim.👍
Hissetmekten ötesi ne çok yaşıyor oluşumdur anlatılanlar, yanımda kanımda, canımda ne çok acısını duydum😥 paylaşımınız için teşekkürler dost😙