Mahzun Prenses
kına karası / rüzgar ıslığı
hoyrat mı / hoyrat bir gece
yıldızlar gök ardı tüneyince
çığlıkları dağı / taşı inletircesine
doğuverdi zozan yaylasında
namına türkü yaktı babası
bir de halay çekildi şanına
anası adı ne olursa olsun
benim prensesimdir o dedi
sevgi dolu hayatın içerisinde
sevenlerinin tek gülüydü
sakındılar kem gözlerden
yıllar tükenip durdu ardınsıra
prenses masalı da ne yazık ki bitti
baba ocağı saltanatı köz oldu
el ocağı kızgın har / nar
ayrı bir ömrü yaşamakta şimdi
yosun yeşil gözlerinde hüzün
dudaklarında hüzzam şarkılar
offf hadi be gülüm
mutluluk buraya kadarmış
kedermiş
kadermiş
bu nasıl yazgıymış
bir sonraki hayatta
hep cehennemi solumak
alışamadı
dayanamadı
yapamadı
prenses yorgun
prenses çaresizdi
tükenmiş ümitlerin
kaybedilmiş yılların
bikes/iydi
can yangını göz yaşlarını
içine akıta / akıta
deviriverdi koca bir ömrü
aklı ötelenmiş
aklı firarda uçuk
varsın çeksindi acılarını
kendinden başkası
bilemedi esvet talihini
bir sır gibi sakladı ne varsa
çileden yana
ya sonra...
ara mevsimde tek başına
kardelen solgunu saçları
rüzgarında savrulsun
ilahi türkülerin
ve aksın gözlerinden
yürek ıslağı yaşlar
o şimdi....
kaybedilmiş bir bahar
" o şimdi....
kaybedilmiş bir bahar "
olsa da baharlar canlanıştır,yeniden doğuştur.
Yüreğine sağlık,güzel şiirdi,
saygılarımla
Kaybedilen baharlar hep "Sonbahar" olarak kalıyor. Bizde döktüğümüz yapraklarla kalıyoruz. Çok güzeldi kaleminize yüreğinize sağlık Atiye Hanım...