Mahzunum
Mevsim Hazan,
Yine solan ümitler, kayıp olan
Terütaze beklentiler
Dökülen sararmış ve çatlamış yapraklar
Mahzunum...
Her zaman geçtiğim Arnavut taşlı sokaklar
Melul bakışlı köşelere sinmiş hayatlar
Ekmek kavgası veren yaşamlar
Cılız ışıklar
Altında üşüyen çocuklar
Mahzunum...
Serçe, özgür kuş
Bir gün var bir gün yok oluş
Sekiyor ve ürkerek etrafını kolluyor
Kanadı kırılmış artık uçamıyor
Mahzunum...
Anne, fedakar kadın
Tarihin bir çok karesinde yazılı adın
Evinin önündeki çardağa oturmuş
İki eli arasında başı ve gözleri dolmuş
Duymuş ki biricik evladı şehit olmuş
Mahzunum...
Gazetelerin üçüncü sayfasında,
Tükenen hayatlar ve ölüm döngülü haberler yazmakta
İntihar eden gencin 'hayat ne garip' notu
Haber bültenlerine konu olmakta
Mahzunum...
Açık radyoda,
Akan trafikte bir haber flaş verilmekte
Duyuyorum tırın altına giren otomobilde
Bir aile bir kalemde silinmekte
Mahzunum...
Bir gürültü ve kulakları çınlatan metalik ses
Akabinde ölüm sessizliği ve kesilen nefes
Patlayan bomba kaç hayatı karartmış
Parçalanmış bedenler, kan revan içinde kalmış
Çığlık ile yardım çağrıları birbirine karışmış
Kaç ana babanın yüreği yanmış
Ve ardından ne hazin yaşamlar bırakmış
Mahzunum...
Mendil satan gözü çapaklı
Al yanaklı
Kara kuru bir kızan
Alnında ezelden sanki gariban yazan
Dolaşıyor ve hep umutlu bekliyor
Mahzunum...
Yağmur yağıyor,
Kim bilir dünyanın hangi köşesinde kimler ağlıyor
Camın ardından yağmurun düşen damlalarına
Gözüm kayıyor ve içim inceden sızlıyor
Mahzunum...
Hastane koridorlarında,
Sızlanmalar, ağlaşmalar ve koşuşturmalarda
Saklı bir çoğunun hüzün yüklü bakışlarında
Kırık dökük ve acılı hikayeler
Mahzunum...
Gün geceye döndüğünde
Bütün ışıklar söndüğünde
Kiminin derdi depreşir, kiminin kimsesizliği
Kiminin yalnızlığı ağlatır, kiminin çaresizliği
Zonk zonk ağrılar, çekilir türlü sancılar
Ve gecenin karanlığını yarar kısık kısık ağlamalar
Mahzunum...
Ya karşıki mezarda,
7'den 77'ye her tür yaşta
İnsan, geride çok gözü yaşlı bırakıp yatmakta
Kimi her gün ziyaret edip acısını yaşatmakta
Kimi ise unutup öylesine yaşamakta
Mahzunum...
Güvercin kalbi gibi
Olursa yüreğin rikkatli ve hassas
Ayağı kırılan bir kediye tutarsan gönlünde yas
Hazan vuran yapraklar düşerken de
Yağmur ağlamalara eşlik edercesine yağarken de
Bir anne ağlarken de
Bir çocuk üşürken de
Her siren sesi duyduğunda da
Mahzun olursun,
Mahzunum...
Göz pınarlarım kurumuş
Ağlamak yerine
Kalbe hazan rüzgarı vurmuş,
Ağlayamıyorsam
Sanma ki üzüntünü paylaşmıyorum
İçten içe kor gibi yanıyor
Hüznün kan damlaları yağmur olup
Belki de her gün yağıyor yağıyor
Gönlüme, özüme ve yürek bentlerime
İşte onun için mahzunum...
30-10-2011
Güzel şiir olduğunu bildiğin için uzatmışsın.Hakkında var tabi.Kalemine sağlık.Keyifle okudum.
"Dünden İnciler" seçtiklerinden ötürü seçki kuruluna, ayrıca okuyan, beğenen ve değerli yorumları ile katkıda bulunan tüm şiir dostlarına teşekkür ederim...
"Gazetelerin üçüncü sayfasında,"
asıl yaşanan dramlar hayatın gerçekleri,şişirme haberler değil gazetelerin 3. sayfaları..
Mahzunlaşacak ne çok şey var demi🙂
Sonrasında unutulan..
Her teldendi,kutlarım..
Göz pınarlarım kurumuş Ağlamak yerine Kalbe hazan rüzgarı vurmuş, Ağlayamıyorsam Sanma ki üzüntünü paylaşmıyorum İçten içe kor gibi yanıyor Hüznün kan damlaları yağmur olup Belki de her gün yağıyor yağıyor Gönlüme, özüme ve yürek bentlerime İşte onun için mahzunum...
Hüzün yüklü dizeler, güzeldi yine de...
Ne güzel de aktarmışsın, tanıdığın-tanımadığın kişiler için yüreğindeki kopan fırtınaları.
İşte ben
herzamankinden çok daha bugün ihtiyaç duyduğumuz ,bu duygunun adına
"Diyergamlık" derim.
Tebrikler