Manifesto
Bilmem yaşamayı, ehliyet vermemiş doğum memurları bana
geçitlerden, diz kapsülüm kırık bir sürünmek esmiş
seyahatim bu, çektiğim fotoğraflar bu, tatilim bu.
Bilirim tenhalarında saklanmayı, korku vermişler bana,
ben de taşımışım kalbimde, elimden geldiğince
el tutmaya bile çekinmişim korkumdan
çiçeklere su verirken bile
fazla mı oldu acaba yoksa eksik mi diye
ödüm kopmuş, ölmesin yaprakları, ölmesin
sevdiklerim diye.
Bilirim teninde saklanmayı, hücrelerin ezberimde
içimdeki haritalar sana kapılar açar,
sana, senin topraklarında örtünüp bürünen bir doğa
ve nar bahçeleri, dirilen her tanesinde öğünler
yedi katlı her katında ayrı sevmeler, ayrı aşılanma
tutunmuşum dallarında kundaklanmış çocuk çiçeklerim
olmuş sevdiğin yeşilden amber kokan.
Bilirim sözlerinde saklanmayı, alfaben ezberimde
özlemin örgütlemiş tüm sessiz harfleri,
ayak direnmiş ölüme ramak kalmışken
mataralardaki son damlaya ismin verilmiş
nidalar, özgürlük nidaları, dillerde tüy bitmiş.
Bilirim isyanında savaşmayı, kılıçlarım ve oklarım kalbimde.
Manifesto ortada; gitmek, hainlikten öte
cezası ihanet ağacında sallandırılmak ve teşhir tüm aşıklara.