Masa
İçi geçmiş sorular duruyordu
Masanın üstünde
Eski, yenik
Zaten ne fark eder
Ölüydüler
Bir kadın ve bir adam
Gölgeli sözler nöbetinde
Yıkımları bulaşıyordu
Göz mesafesindeki her yere
Kardeş sandalyelere,demliğe,
Cam güzelinin tenine
Göz pınarlarına biriken gam da
Fırtına giymiş suskun öfkeler
Duruşlarının tanıdık akıbetiydi
Havayı üzen
Ömürdü giden
Biliyordu masa
Diğer masalar gibi
Bir kadın ve bir erkek
Bilemediler...