Masal
Sen ekmeğim, taşım, toprağımsın
Ruhum bedenden ayrılsa bir sen yanarsın
Hasretlerim deniz kadar,
Belki fark etmem,
Hasretlerin deniz kadar,
Boğar sarmalar beni
İnan ki bir tanem, kör göz karanlığın kucağında
Bana sevincini ayna gibi yansıtansın
Aramadığımda unuttum sanma sakın ne olur
Konuş, konuş yine konuş
Boş vermelere yer olmasın ağzında
Dilersen kalbimi kır, ne yaparsan işte
Susma
Sen güvendiğim tek insansın
Sorma ama ne olur, neler olup
Nelerin bittiğini limanını şaşıran kalbime
Senin limanın bir an uzaklaşsa da gözümden
Emin ol ki yalnızlığımın rüzgarı
Sürükler senin gönlünün enginliğine
Sen, ne olursa olsun sığındığım tek limansın
Belki bir gün bu diyarlar
Çok uzaklardan, ardımdan bakacak bana
Sense buralarda oturan bi insan
Hasretle anıp yanıp tutuşacağım
Ağlamaktan, pişmanlıktan korkacağım
Şunu bil ki geride bıraktığım sadece bedenin
Sen, ruhunu ruhuma sarmalamış içimde olansın
Aydınlıklar hınca hınç karanlık olma iddiasında
Bense dünyadan uzak bir sönük yıldız
Sakın hasretimi çekme kıyamam sana
Sönüklüğümü onarmaksa nafile
Gördüğüm tek şey boşluğa düşmüş gözlerimde
Sen umutlarımda güneşi koynuna alansın
Her şey olsun isterdim
Aramızda kelimeler çeşit çeşit
Yalnızlık ama tatlı yalnızlık
Ayrılık ama geçici ayrılık
Kavga ama barışın başı
Felekten bir gün çalalım kalk dostum
İçkiler boşalsın kadeh kadeh
Yalnızlığın da, ayrılığın da, kavganın da ...
Başımızı döndürsün bu sarhoşluk
Sen içinde gezip kandığım
Olmayacağına bir türlü inanamadığım
Sonu başı belirsiz biz masalsın