Masallar Ellerinden Tutuyor Sanmışım Elisanın

Köklerine sarılmaya çalışan
Manzum bir hikâyeydim ulu orta salınan
Lal kesilen dilim riya susuzluğunda kururken
Maverada nefeslenme hayalini kurmuştum
Dişlerken yüreğimi ayaza tutkun gülüşler
Yenilmişim bilmeden fi tarihinde
Yağız umutların mumunda erimişim...





Yastık altı düşlerimde onca şarkı biriktirirken
Masallar ellerinden tutuyor sanmışım çocukluğumun
Düştüğüm köz rengini kendi gözüm sanmışım
Sek sek oynarken yalnızlığımla aldanmış tutkunluğum...






Gölgeler çekiliyor yanık kalbimden
Serseri ve iç kanamalı bir çiğ'im
Avuçlarıma okunan ölümü sevemeyen
Ağlayamıyorum, ağlatamıyorum düşleri
Burnumu çekemezken canım y/anıyor
Eza ki... Başıma yaren taşların kırığıyla
Saçaklanıyor kahrım
Nabzım şaştıkça, nefesim tülleniyor ah'ıma...






Affına sığınıyorum hakikatlerin
Biliyorum
Portföyü değişmez ayrıntıların
Ne yana baksam geç kalmışlığım kendime
Bedbin söylemlerin ağrıtan sedasında
İnciler doluyor siyah gamzeme...
Şimdi duvağımda varsın uyusun köşe rengi hüzünler,
Buğulu sedalara bülbül olsun huriler
Nasılsa yedi ayak kırk hörgüçlü dilemma...
Nasılsa hamağında salınır oy bakışlı oğul kokan elisa...





Kaş üstünde maviler nefeslenir sanmışım
Meğer hep doludizgin koşmuşum hazan sabahlarına
Süveydanın göğsüne bir buse düşüp
Avunmuş umutlarım bir mavi ç/aldım diye uykularıma...





Peri bacaları hilkatler eğirdikçe
Şebnemim düşmüş gölgemim kendirine
Nasılda yabancıyım kendime
Bir ömrün azılı sancısını yutkunamazken
Nasılda yalancıyım bendeki bene...




Göz sürgünlerimde aya benzerdi batur
Sızgın gülüşlerimde Merih yıldızı
Öylesi masaldı boğaç
Öylesi behiç
Bir katre ezinç sürülürken göğsüme
El aman kaideler döküldü inancımın döşüne...




Yorgunum Merih
Tümseklerinde gecenin
Ve çıkmazında riyanın
Yoruldum Behiç...



Ah... ahlarımın kangeren şehadetiydi,
Ürkek bir serçenin b/akamayan gözlerinden kuraklığı içişim
Yaşlandım Merih yaşlandım yeminlerde...
Dokunma ömür yongalarıma
Dokunma ay yüzlü süveydama...
Ruhumun eşsiz ve sancılı ıslaklığıyla gel gel de
Öpeyim uyanma hıçkırığım... Ziyanım uzaklarda...
Revanım el-veda-salla
Şol çıkmazlara...



Not:Yaş/l/anmış hayat hikayeleri...


Şiire ses olan sevgili Birsu Canyol'a teşekkür ve sevgilerimle.

19 Şubat 2010 326 şiiri var.
Yorumlar (11)
  • 14 yıl önce

    tüm şiir edebiyatımı alt üst eddin 2 şiirin sonunda beni şiir yazmaya tövbe ettirdin 😆 usdatsın toprağım 👍

  • 14 yıl önce

    Nasılda emeğin var her dizede..

    "Revanım el-veda-salla" Ancak senin aklına gelirdi🙂

    Kutluyorum çok çok güzel..

    Sevgimle canım😙

  • 14 yıl önce

    Satır aralarında kayboldum Hazal'ım..

    yüreğine ve kalemine saygılar..

  • 14 yıl önce

    Avutmaz beni kelimeler aynı anda sayıklarken geceyi..Ya durmadan yıldızlara seslenmeliyim ya da, evet ya da şiire seslenmeliyim...Şair,yer yer masallarında anımsadığımız olay örgülerini somutlaştırarak sunar okuyucuya(göreceli);ama somut dediğimiz şeyler çoğu kez soyuttur aslında bilmediğimiz.

    Ve çocukluğumu hatırlatıyor hem de,çocuk bahçelerinde ardımda bıraktığım lekellerin izini.

    O yüzden seviyorum,seviyorum be bu kalemi...

    Siz akın duraksız abla,ben set olurum mürekkebinize...

  • 14 yıl önce

    Tereddütsüz harika . Benim en çok merak ettiğim siyah gamzenin esrarı . Gönülden tebrikler şair : )