Matem
dopdoluyum
her gün günahlarımın bağışlanmasını dileyerek
ve bunu bekleyerek
saatlerimi bitiriyorum
boğuluyorum
çaresizce
geçmiş çizgisinin üzerinde geleceğe yürüyorum
boyuyorum ellerimi kırmızıya
ki maviye bir çizik atıyorum
ölmesin yaşayamadıklarım
ve ölsün yaşadıklarım diye
avuçlarımda kin saklıyorum
en çok kendime haykırıyorum
yitik yenilgiler peşinden olmazlara sürülüyorum
ölemiyorum
bir ses arıyorum sürekli
içimdeki çocuğa nota öğretsin diye
ben hep arıyorum o sesi
seni de beni de
efsanelere anlatsın diye
simsiyah bulutların tembel tembel süzülüşünde
görüp göreceklerim dururken
kendimi ayın yansımasına asıyorum
bir kendim izliyorum
ölemiyorum
gece
yavaş yavaş girerken sokağa
solgun gökyüzü iyice içine çöküyor
sessizliğim
karanlığın dili oluyor
konuşamıyorum
kalbimin içi tıka basa dolu
ve öylesine yorgun zihinlerle ilgilenirken
aynaya bir bakış atıyorum
kapısız duvardan
beynime
kaygı dolu hisler
silsileler ekleniyor
kaldıramıyorum
mırıldanıyor yıldız suskunluğuma
meğer susmak ölüm gibiymiş
ama ben bunu da hissedemiyorum
bedensiz ruhlar gözlerimin önünde
dans ediyorlar kendi gölgeleriyle
ben kendime uygun ruh arıyorum
bulamıyorum
ve ölemiyorum
aksi gibi bu suret can yakıcı bir an gibi
koynuma saplanıyor
senin yüzün
benim hüznümün yansıması
öyle durup dururken
ben kendimi öldüremiyorum
ansızın dokunuyor rüzgarın matemi tenime
ama ölemiyorum
ellerime cansız bir güneş ışığı ısmarlıyorum
gelip gidenlerle birlikte
son ezgiyi de dinliyorum
boynumda ki yaşam çizgisinin sonuna ulaşıyorum
ama ölemiyorum...
çünkü
galiba
yaşamak istiyorum...
12.10.13
"Ölemiyorum" dan sonrası yazılmalıydı şiirin bana göre. Öncesini ve fazlalık kelimeleri de bir yana koyarsak güzel bir şiirdi. Tebrik ederim.