Matem Makâmı
Sana şiirlerini öldüren bir şairin mezarlarından ilk kez yazıyorum :
Cigaramın koru dar geliyor cesedime. Eski bir şiirimin nakaratındayım:' Yorgunum ,uykusuzum , susuzum/Olsun, olsun ,olsun/Sana geliyorum'...Elim sende; hadisene en sevdiğim melek. Beni de al, beni de al yedeğine; beni de al Onursuzum, diye haykırasım var...
........matem makâmı'na .......
kalbi dolduran bu hicrân
bir göğercin kanadından düşen ezâ
sıkıntılarımın gönül evi
matem makâmı gözyaşları
sızlar avuçlarımda bir yara
göğüs kafesi toprak dolmuş
bu yalnızlıktan sonra
şimdi tapınmanın
tanrının sofrasında susmanın
tam zamanı ...
önce taşlar ufalanır gözlerimde
sonra toprak olur bedenim
bir ağacın dalında yeşeren yaprak
bir yaprağın üzerine oturan güneş
bir güneş ışığına dokunan yağmur kadar buharım
bir damla yaş ve uyuyan evren
bu karmaşa
yas ve dua
bükülür hüzmesi kanatlarından
bütün gölgeler korkar
bütün gölgeler kaçar
ve sonra ...
dudaklarım tapınır sözlerine
öylesi bir ırmak akar ki gözlerimden
biraz ilerde taşan gölde
boğulmuş olurum ...
hani ezber edilen dualar
menderesler bırakıyor içime
dudaklarımıza kendini yerleştiren tanrı
içimizi dinliyor ...
gövdemizde çalan ruh
melodisini duyan aşk
korkularını gizlediğin de
bir arının zevk için
bala düşmesini intihar sayıyor ...
sense düştüğün kalbimde kendini değil
kelimelerini arıyorsun...
ihtiras egemen güzelliğine
fırtına gibi geçen ömür
ne gökyüzüne üzgün
ne yeryüzüne sağır
sararan yüzüne düşen ne varsa
hem kibrine hüzün
hem kalbine hüzün
konuş ruhunun içine
dilin sökmezse eğer kendini düşün...
artık tan ağrıyor
tanrı aşkını paylaşan ne varsa
yine tanrı oluyor...
kalbi dolduran hicrân
tenimi yakan
yine bir ten
ateş ten ve ihtirastan
doğmuş birer can
ateş ki ateşten ...
ilerde bekleyen yolcu ruhundan arınıyor
Ver ey tanrı beni var eden ben'i
yine sen nasıl olmakta
ruhum kalbime bulaşıyor...
..................
Sana kendi içimden son kez yazıyorum :
Hiçbir şeye karışmıyorum. Öylece oturuyorum kendime kıvrılmış. İçimde içim yok. Çok acıyor ;ama acıyan yerimi bulamıyorum .Çok ağlayasım var; ama ağlamayı bilmiyorum ; sadece gözbebeklerimde cam kırıkları , çipil yağmur...
"kalbi dolduran hicrân tenimi yakan yine bir ten ateş ten ve ihtirastan doğmuş birer can ateş ki ateşten ..."
Makamlar deyince tabii ki aklımıza ilk olarak Türk Sanat Müziği Makamları gelir. -Ki bu makamlarda hiç bir çıkar ilişkisi yoktur-
Matem Makamı bana çok sevgili gitar Hocam Rahmetli Reyman Eray'ı anımsattı. Onun da AYRILIK MAKAMI adlı harika bir bestesi vardı.
"Kaldır bütün şarkılardan Şu ayrılık Makamını..."
Yukarıda tırnak içinde aldığım bölüm başlı başına bir şiir. Al ayrıca ekle güne şiir olsun👍
Bu sayfada olmak Edebiyat adına çok şey kazandırıyor ve kazandırmaya da devam edecektir.
İçtenlikle kutlarım...
👑
Sevgili Cemal Mıhcı
Şiiri okumanız ve yorum bırakmanızdan ötürü çok teşekkür ederim.
Şiir duygularımızın itirafçısı , okuyucularımız ise itiraflarımıza tanıklık eden siz ve sizin gibi değerli dostlara sonsuz selamlar.
saygılar
Toprağa düşeriz belki Bir eylül sabahı Yana yana Kim bilir !
Şu cigara da Kül tablası yerine Toprağa düşer mi Yana yana Kim bilir!
Kutlarım...