Mavi
Kuşluk vakti başlayıp,
Hiç bitmeyen duam GÜNAYDIN!
_____________________
Yokluğunun saymayı bıraktığım bilmem kaçıncı günü…
___________________________________
Bugün hava yağmurlu…
Her damlada ayrı bir anı düşüyor toprağıma,
Ve ben yaşanabilecek rengârenk hayaller kuruyorum,
Ta ki yokluğun gölge düşürene kadar baharıma! ÜŞÜYORUM…
_______________________________________
Yoksun ya!
Durumu fırsat bilen tüm kim bilirli cümleler,
Gün ışığını görüp koşa koşa geliyor müsaade istemeden!
Ve ben düşünüyorum!
Her gün, günün her saatini neden maviye boyadığımı;
Bir fincan kahveyi yaren ederken, odamdaki sensizlik kokusuna!
“Sen maviyi severdin, ben seni!
Sen ayağını uzatmış belgesel izlerdin, ben seni!
Ben seni severdim, sen olduğunda aynı zamanda kendimi!”
Şimdi Bilmiyorum!
Kendi sesime yabancı sözden anlamaz bu duygularla nasıl baş edilir?
Zaman olağanca hızıyla akarken, inadına ağır ağır ilerleyen bu hayatla!
____________________________________________
Yarın bambaşka masmavi bir güne merhaba diyeceğim... Sana ELVEDA!
Salih Bolat 'ın Ceza isimli şiirinde şöyle bir dize vardır, ' uzaklaşıp git, kendinde eri, çözül. Değil mi ki orada yoktun' Şiirinizin finalini okurken o dize geldi aklıma. Ve bazen kendini bulmak için bir elveda demek gerekir. Kaleminize sağlık, sevgiyle..