Mavi Bakışların
Sessizliği dinlemek iyi gelir bazen
Hiçbir çığlığa aldırmadan
Dört duvar arasında uzanmak
Bazen de dört köşeli bir sandık
Uyumak...
Sonsuza değin
Gökyüzünde uyanmak
Hayatı doludizgin yaşayayım derken yok olmak
Siyahi ayrılıklar içinde kaybolurken sadece haykırmak
Düşlerinden düşer bazen insan
Hasret denizlerinde boğulur
Kaybolur yavaş yavaş sessiz fırtınalarda
O kadar çok dinlenecek sessizlik var ki
Ne yapsam, nasıl etsem kaçamıyorum
Korkuyorum
Başlı başına bir telaş sarıyor ruhumu
Üşüyorum
Serzenişlerim yükseliyor kaldırımlardan
Yüzlerce, binlerce kişi ezip geçiyor bedenimi
Sonsuzluğa ulaşırken bedenim bir ışık süzülüveriyor ruhumdan
Bir garip ışık
Dans ediyor boşlukta
Aşkla ve de acıyla
Titriyor bedenim, kavruluyor sahipsiz diyarlarda
Kaynar kazanlara atılmış gönlüm, kayboluşumla
Dayan yalnızlık
Prangalar vurmuşsam yüreğime elbet bir sebebi vardır
Tarihte ne böyle acı görüldü ne böyle ayrılık ne de böyle karanlık
Sadece ufak bir ışık bekledim umudumu yitirmeden
Yetişemedi talihsiz gönlüm o umut ışığına
El açmışken tüm yitirilmiş duygulara
Damla damla süzüldü yaşlar gözlerimden
Yavaş yavaş, kıvrım kıvrım.
Acı yüklü bu gidiş bir sonsuzluğa kaçış
Ama ne çare ki gönlüm hâlâ onu istiyor
Sadece onu
Mavi bakışlarını
İçimi yakışlarını...