Mavi Sevdaya Gri Şiirler
2015 Temmuz sayıklamaları - II
...Mavi sevdaya gri şiirler...
sabahın pürüzlü yüzüne sürterek geceyi
çocuksu ayaklarla yürüyorum bu şiire
rüzgar çanlarını takıp
kindar sessizliğin uğultusuna
bir sokak lambasının ışığında arıyorum çocukluğumu
(ne ara büyüdüm ben?)
bir ara
çisilçisil aydınlık yağmurlara uyandım
kaynamaktan usanmış
bayat çaylara banarken büyümüşlüğümü
eskitilmiş yeniye dair
betimsiz bir niceleme
anlatımsızlığın meydan muharebesi
harfleri silik kirli klavye tuşlarımda
rakımı çok yüksek sözcüklerde düşürdüm
karanlık gecelerde yalpayarak yaşanmışlığın
yapayalnız ilkel kalabalıklığını
sinesinde cehalet beslerken yaşlı Anadolu
ağzımda iğrenç, kekre bir ortaçağ tortusu
düşbaz çağ düşüğü ahşabın tükürdüğü
kısalmış boylarıyla zemheri açan
sarıklı, sakallı pagan korkuluklar
gömüyorum aydınlık duasıyla
ışık ölülerini düşlerimin açıklarına
yalanların gücüne giderken doğrular
çocukluğumun kısık düşlerinde pişirdiğim,
sözcükler aş oluyor
geçişken çift ruhlu şiirlerime
{"tekdüzeliğin kara sabanıyla sürülürken
yarınların teknolojik kimsesizliği
imli bir gülüştür belki de yalnızlık
kim bilir?'}
hayat artığı soyut bir düşlem sanki
takvimden boşalan günlerce
yaşanan irili ufaklı medcezirler
hiç görmediğim bir yüzün rüyalarına yazılırken
satır arası cehennem kahrı dizeler
solumda çiçeklenirken mühresi müjde yara
olası yalnızlık istilasına karşı
dikip sessiz harflerin agzını
saklanıyorum kül dağınıklığıyla
alazlı avuç içi cehennemime
{hangi sevdamı giydirsem bu şiire
örtmez bukleli günahkar dizelerini
kırılır anlatımlar
çizgisiz suların sayfalarında
o yüzden çoğul bütün yansımaları doldurup
iblis kesiği paragraf aralarına
konusunu renksizliğe boyuyorum
şimdi öldürdüm kutsallığını
yasadışı sözcükle kazınırken hayata
renksiz kokusuz masallar döktüm
yüzünün tanış yabancılığına}
tenine bulut yüzlü dağınık göğü çizip
gelmeyi özledim rüya arası,
lügat hatası öpücüklerle
iki ruhlu, çetrefilli anlatımı aralıyorum
yarım yüzyıllık yorgunluğumu
ayak uçlarına düşürürken
bu okunaksız mektubun ikamesine
defolu sıradanlığın sıradışılığını işledim
ikametsiz çığlıklara
eğri büğrü yorgun harflerin gülüşü düşerken
iltica edip başka bir çağa
mülteci sevdamdan (mı) alıntıladım seni
hep özlemek, tuzlu adını yarama basmak adına
ANLA!
10.07.2015 Detmold... 19:00
Ziyaretiniz ve övgüleriniz için teşekkürler Işın bey ve Ahmet bey. Yapmaya çalıştığım sedece edebiyata, özellikle şiire borcumu ödemek. Eğer içinizde filizlendiyse bir sözcük, hiç üşenmeyip yataktan kalkıp onu dizeyle tanıştırmak, bunu ödenmesi zorunlu bir borç olarak kabul etmek, kafanızın içinde hep dize avına çıkıp, sürekli yaşam tarlasında dalgın yürümek, bazen herşeye ilgisiz kalıp, şiire kendinizi düşürüp, sadece şiire odaklanmak. Belki de şiire tutulup derin bir aşkla, sevdası bukleli deli divane olmak. Belki de şiir olmak, ya da olmaya çalışmak. Sonra da, bir gün 500'den fazla şiiri ateşte tek tek yakmak. Sonra şiire yeniden sevdanıp, ilk günkü gibi yeniden, yeni baştan yazmak, yazmak, yazmak. 13 yaşımdan beri vazgeçemediğim ilk ve tek tutkum şiir. Şiirle efendim...
Son dönemlerde özgün şiirler yazan çok az şair kaldığını gözlüyorum. Türk şiirinin geleceği için 15 yıldır elinden geleni ardına koymayan Şiirkolik ekibi olarak en büyük sevincimiz iyi bir Şairi okumak oluyor.
Ve siz Utku Aksu;
Her şeyiyle bir şiir okuttunuz. İmgeler özgün, akış yerli yerinde, şiirin iç sesini daha fazla duymayı istemenin dışında harika bir şiir.
Kutlarım...
👑
Mavi sevdalara gri hüzünler gri şiirler yaşananların özeti kutlarım Utku Aksu şiirleri parıldıyor...👍😅
Teşekkürler Filiz, bende eğildim 'Bahar Artığı' şiirini yazan, her okunuşta farklı ayrıntılar yakalanacak güçlü kalemin önünde. Saygıyla örülmüş sevgilerimle...
imgeleri çok güzel farklı ve özgün...içerik anlam bütünlüğü çok sağlam...kalem adeta kağıtla dans ediyor...haliyle byk ustalık eseri bir iş çıkarttınız...saygıyla eğiliyorum mahir kaleminiin önnde...