Mavili Bir Aşk Küstü Yarin S/eline
Eğer bir gün...
bir aşkın peşinde koşarsan
bir düş kurarsan inat et sevdiğine
koş koşabiliyorsan ardı sıra dağlar yollar uzarsada koş peşinde
şimdi uzak bir sesinle uyandım hayalimde
ve umutlarım
yokluğun
sana çaldı her nefes alışımda
elimde sazın en zarif sesinden duymuyordum
işitmedim hiç sesin geldiği yönü karartılar kaplamış
yaban bir curaya kalınca akortun bozulmuş ayarında şarkılar ç/alma
gönlümde dertlendiğinde yürek sızılarım çağlarken
nehir suların sesinde sevdim seni zahmeti ayanken gülüşünü düşlerim yar
kiymeti varsayımlarda yürüyen bir topal aşkın gürleyen nefesinden
seslensem kimseler duymuyordu cevahir dünyamın aydınlığında
yalnızdım
bir sen geliyordun ardım sıra
kör kuyuda ben Yusuf umutsuz sevdaların kahrında
ölüm yaklaştığında bakıyordu yüzümün karası aydınlığın
sen bakıyordun isyan yüreğimin en derin yerinde
sonrası iki elma misalı yarımlandık ayrı yerlere savrulduk
nefesi kuruyan gözleri masum göle düşen gözyaşılar yağıyorken
damla damla düşen yerin filizleriyken
ayaklar altında serilen uzayan başaklar gibi serpildik ayrı diyarlara
ışıksız yollarında dona kaldık kış mevsiminde
baharı olmayan mevsimlerin en güzel kokuları koklayamadık yüreğimizle
gülüşlerimizle ellerimiz gül kokusu taşımadı yorgun gözlere
Nemrut dağın güneşi kadar doğmadı her sabahı güneşli gülüşlerimiz
resimlerdeki yapılan eserlerin emeği kadar sevgi yeşermedi
ne ışık yandı nede güneşli bulutlu sisli kar fırtınalı günlerde
öpemedim son kez nefesi zorlu dağ yamaçlı tenhalarda
gözleri umutlu alnından öptüm düşümün en son ağaç dalına asılı
acıyan yüreğimle her geçen sabahına sen diye sesinden astım kendimi
gittim arkama bakmadan gözlerine bakarak ç/ağladım
Nazlı Can
aşkın ne önünde nede arkasında koşabildik
yıllara küstüm sensizliğin sonsuzluğu her vakitle isyan inkar bayrağı astık
sonrası kuyruklu yılanlara büründü bir aşkın hikayesi yılan mı
yalan mı
seriveni gerçekti denizi mavili umutlara savruldu
her aşkın ölümü
nerdesin
resimlerin kahreden her soruşum yılan hikayesi aşkın pınarında
bir tasla su içilmezken
hep yağmurlara yenik çıkan gözyaşımız yıllara savurdu
her ikimizin yalın aşkı soğuk diyarlara kesiliyordu
dirilen aşkın son özlemi son kez ölüme yaklaştı
sabırlar beslerken şehir yürekleri bu kenti terk ederken
ömüre sevda yetmedi gözlerimde b/akan yaşlar...
ayrılıklar bizimle konuşmadı yar
mavili bir aşk küstü yarin S/eline...
22*08*13*