Mavinin Çığlığıyla Sevda Rüzgarı
sen gökyüzünde maviye yorulsanda
artık içindekilerine ç/alansın
zaman geçiyor
dünya dönüşünü hatırla ki
dünya döndükçe insan döner mi
hayır
biz
dönmeyen ama yoğrularak değişiyor
her şeyde olduğu gibi
her haliyle değişiyoruz
sevda, aşk gibi
sevda yeminine
eğer taş kalırsan
taş basarsin gönlüne
gecelerin çekilmezinden
acı bastım yaralarıma
o da en sivrisine
hiç farkımız yoktu
yekpara gönül acıları
görünen kılavuz sokağına
bir damla yağmura hasret
olmak mıydı.
aşkın sevdanın ihanet gölgesiydi
gönül yekparesi s/andığım
rüzgarla savruldu uçup gitti
havası hoş berdoş iklimler
gönül bilmeceleri
iki yüzlü kadın gölgesi
yalanı görünmez s/oyundu
geldığı gibi gittiler
o viranede hoş loş ışıklar
kuş misalı sevdalar
of diye aktım sineye
halen varsa gölgesi
sevmektir rüyası
düşleri
mavi tutkunu gözlerin
olsada
tapulu sayılsada yaşam
çevrelen sevinçler acıların halkasına
kendimize doğrular biçeriz
sonrası muamma
çıkamayınca ahlar keşler faydasız olur
sevdin amma kötü sevdim
kötü sevmek iyi sevmek gibi
hepsi yalana dolanırdı
mavi sevda rüzgarı
mavinin çiğliği vardı
gözlerde
yürek aleviyle..
işte böyle geçti bir ömür...
24 Eylül**11* Karataş