Mavnadan İkinci Tekil Görünümleri
gözlerim yıldız baktırırken gelirim sana
gözlerimi yıldızlar daldırırken
göçüp gidiyorum dediğim
farkında olmadan konduğum çiçeğine gelirim
arılık sarar yüzümü
bu gece duru gök
sabaha dek kopamam çiçeğinden
sonun başlangıcı bu
ferini terk ettiğini düşünen gözlerim için
atını yelesinden tutan eğersiz
üzerinde yıldız çiçek ve boşluk dolaştıran yabani sensin
aşk ıslığını tempolu çalar
ritmin dudakları senin
ki gece uyanığına türküdür
şafağın beyaz ipliğini görene dek
bir melodik limanın bekçisiyim
ey uyanığına parantezler açan pencere
kurtuba’nın bir türlü kınına giremeyen
ve kimseleri kesmekten imtina eden kılıcı
iki an arası birileri birilerini öldürdükçe dirilmelerin anası sensin
ya eylül ol bu gece ya anafor
ana’sonsuz düş görmek isteyenlere yuvarlanan bir taş ya da
düş bir anda
bir taş ki yüz yıl sonra inen dibine
kadehler lekesiz bu gece
katıldığım meclis
oturdukça gıcırdayan gıcırdadıkça
çiçek yıldız ve beni boşluklarında dolaştıran koltuklar sessiz
iğne atsan yere belki birazdan fırtına kopar
göçeri göçünden döndüren gri
ve yıllarca sarı tütünlerin tabakasına hapsolan mavi bile
duman olup sızmak ister sana
ey harmanı damarımda bütün duvarların yol verdiği
ey konuşması konuşmasız güç
şakıyanların mekteblileri seni öykünür
seni sorar bütün uykusuzlar
ey mavna bulut ve tabanca
tetiğin masuma kast etmeyen parmağı
ey işaret
kaldır ve yaktır meşaleleri
kumanyalar sende
kaldır ve dağıt bütün neferlere
yeter artık
sabah olsun güneş doğsun devrim seninle
..