Mayıs Çıkmazları
ölü kuşlar devrinin
bittiğini muştuluyor
ölürcesine pencereme vuran kelebekler
nicedir mevsimlere kapalı
bir kanadı sana
diğer kanadı
aldatılmış yarınlara açılan pencerem
tütün kokusundan muzdarip
hasret cahili
bu duvarlar
bu koltuk
iki yüzlü bu masa
yeni rengini özümseyen bu cam örtüsü
kurşuni bir ağırlıkla
göğsümde sonlanıyor
mayıs çıkmazlarına hesapsız harcanan
nice günün
intizarı
şuracıkta
ölü şafaklar sandukasını gizleyen
bu ten benim
bitince
tozlu boy aynasının
inkârı ile yüzleşmesi
vaktidir
umarsızca
gün dönümüne yürüyen
gecelerle hesaplaşmanın
parmaklarıma değsin hele bir
karanfil kokusu
bitmeden mayıs
yazar elbet bir manifesto
iki kişilik yazmayan
bu kurşun kalem
Şiirdeki ahenk kulağıma öyle güzel geldi ki, bununla beraber özgün imgelerle örgüsü bozulmadan sona getirilmiş şık bir şiirdi okuduğum. Tebrikler..
Hüseyin Özüpekçe, etkin, vurucu şiirlere imzâ atıyor: Sözgelimi "tütün kokusundan muzdarip/ hasret cahili/ bu duvarlar/ bu koltuk/ iki yüzlü bu masa/ yeni rengini özümseyen bu cam örtüsü" diyebilmek, ancak iyi şairlere mahsus bir tavırdır.