Mayıs`a
......................Deniz`e Yusuf`a Hüseyin`e
bebegi rahminde ölmüs
bir kadinin sancisindaydi Mayis
sıkıntısı bir olsa iyiydi
ya nasil kaldiracakti üc utanci
bir yosmanin bozuk agziydi Mayis
ögrenmisti orosbuluguyla
daragacinda sallandirmayi...
daha bir siddetli rüzgarlar
yagan yagmur denizlerin hircinligi
ozanlarin sazlarinda dillenen türküler
desik desik desiliyor Mayisin yüregi...
Dügümledim Mayisi
vahsi bir kisragin kuyruguna
kirbaclayip kicini saldim dünyaya...
Aydınlık yolda yürünmektedir. Yol üzre karanlık bulutlar gelir çatar önüne yürüyenlerin. Yer, yıl, zaman, kazınır künye gibi. Sivas gibi, kızıldere gibi, temmuz gibi, mayıs gibi, istanbul gibi.
Yürüyenlerin genç ve cesur bedenlerini dar ağacına zorbalıkla yol eden [b]düzen[/b], zaman geçtikçe, halkın dilinde dolaşan yürüyüş sevgisinden reklam yapmak amacı ile saygı duyuyor gibi yapar katlettiklerine. Ne suçluluk duygusu, ne af dileme, ne de yürüyenlerin ne kadar haklı olduklarını görme durumudur bu. Korkaklıktır, kendi kara tarihi önünde, [b]haklılar[/b]ın tarihinin ne kadar yüce olduğunu görüp, korkmaktır. Burada iş politikacılardan önce, tarihçilere, sanatçılara ve en önemlisi şairlere düşer. Anlatırlar en çıplak hali ile yaşanmışlıkları, diri tutarlar heycanı.
Kutlarım...