Mazisi Yosun Tutkusu Acıyan Gülüşlerim 2
Ne yazgını söyle
ne de koy beni ağaç dalına
şimdi bir Fırat köprüsünden geçiyorum
ömür dediğin bir nefes gülüşe kaldığım
sonrası yanan alevin etkisiyle yürek suların tutuşur
belki de kaybolan yılların tortusu özlem h/asına dualar edişim
hasretin koynunda hep düşlerimle yürüdüm
her geçen hatıraların toplamı gülüşlere eşit
yürüyen düşümün yüksek çardakta haykırışıydı
sensizliğin varlığına kaybolan yıllarımın gülüşüne sayılan
umuda kavrulan zamana bedduaların rüzgara savruluşum
mevsimi bahar kokan güller arasında görünüşümdü
seni yazdım gönüle çalan bahçesı gül kokan baharlar
güller solgun olsa da yüreğimim burkulurken çağlarım
sesi yüreğimin orta yerinde asılı kalan ruhumla gezinti seher yeli
umutlara say kaderim sensizliğinle kol gezdiğimi
hayal meyal düşümün esirine kanasım var gülüm
yaralarım açıldı yıllardan sonrası ölüm gelir sevdama düşer
taş kırılır bir tarihe yazılmayan düşlerim saklıyken
umuda karışan gözyaşın sesinle doğrulur
müzeye döner yılların verdiği hatıralar
gönlümün yarası kabuklanır her seni düşündükçe
fotografin gözüme takılır kazılan yüreğimin taşına
özlemin kalkar geceler benimdi seni hatırladıkça...
her uyanışımda deliye döner gönlüm yaralı
hüzünlere vurulan gülüşüne çaldığı şarkıların sesine
alıp götür beni ölüm gibi mezartaşına pervanesine
mazisi yösün tutan acıyan gülüşlerime kalsın gülüm
sana olan gözlerimin rengine b/aktım
benzeyen uzak bir diyarın kahrında kaybolan yıllarım
hayallerimin gölgesi bakışın deniz mavisi deryam
mazisi yosun tutkusu acıyan gözlerime k/alan
30*05*14