Mecal

"Upuzun kavakta asılı kaldı gözlerim

Reverans yapıp içeri aldı yüreğimi..."


Orta yerinde yıllanmış bir aşiyan vardı

Soğuğa dayanıklıydı kavak

Rüzgarda sallansa bile

Sarsılmak bilmezdi yaprakları


Bir kuş oldum

Uçup kondum aşk salıncağına

Suskunluklarımız kadar uzun

Sohbetlerimiz oldu

Sımsıkı sardı dallarıyla


Aşk olsun dediğinde ağacım

Kuş konsun diyen ötüşlerle

Seslendim yüreğine


Kavak hışırtılarında

İnsanları seyrettik

Bizden habersizdiler

Memnuniyetsiz ve

Mecalsizdiler


'Her gün aynı yoldan geçtiler

El ele sessizdiler...'


Ben

Daha büyüyüp çiçek açmamışken kadife çiçeğim

Kokusunu alıyordum uzaklardan

Hayat melodisiyle coşuyordum

Kendi ötüşlerimle

Dolduruyordum bahçemi


Onlarsa yalnızlıklarını suluyorlardı

Kalabalıktılar bir hayli

Nar çiçeği renginde gülüşlerimi

Özlem dolu yüreğimle bezeyip

Aşiyana taşıdığımda

Koskocaman bir kavağın

Minik bir yolcusuydum

Yüreğimdi ağaca eş


Dil ucu titremelerinde

Bir nöbeti yolcular gibi

Seyrettim çocukluğumu


Hiç

Mecalim kalmadı

dediğimde bile

Büyük bir şevkle izledim

Saklambaç oynayan çocukları


Sokak aralarında öyle mutluydular

Dün gibiydiler

Biz gibiydiler


Günle ve Güneşle dolup

Ağacımla demlendiğimde

Kaygılarımı atıp güller açarım

Gökyüzüne şarkılar yazarım

Kavak ağacımın isyanını besler

Duygusal boylanmışlığım


Kıskanır kavak ağacı

Kıskanır ötüşlerimi mavi gökyüzü

Ben yine sallanırım

Ağacıma yaslanıp


Kuşlara kanat yakışır

Ben uçtukça uçarım

Sevinir bulutlar

29 Haziran 2024 374 şiiri var.
Yorumlar