Mecazi Aşk

Biyolojik bir mıknatıs durur karşında
Bir yansımadan ötesi değildir
Bir başka alemdir rüyadır seraptır
Kimbilir neler vardır o bilinmeyende

O'nun için;
Haz heyecan mutluluk vardır sende
Tarifsiz zevkler tadlar kokular
Güneş senin gönlünde doğar
Ay senle batar
Arzu sende cezbe sende aşk sendedir

Sen O'nun ekmeği havası suyusundur artık
İçmek ister seni kana kana ve içecektir
Çekecektir ciğerlerine seni bir solukta
Yanında olmadığında da koşacaktır sana
Ruhu doymak bilmez sendeki katığa

Atar senden gayrı ne varsa yanında
Eşi atar dostu atar dünü atar yarınıda
Senin üstüne yoktur artık kanında canında
Bir sen bir o vardır bundan böyle hayatında

Ondan öyle alırsınya
Sende verirsin artık son zerrene kadar
Vermeklede kalmaz artık Oolursun
Aşktır yaşadığın o an
Ömrü ise çok uzun olmayan

O'nun ömrü sana bağlıdır, doymana
Yarısıda silip süpüren zamana
Zaman...
Zaman...
Zaman...
Zamanla ekmeğe doyarsın suya kanarsın
Aldığın o hava ciğerlerine işlemez artık
Ruhun doymuştur tenin doymuştur
En önemlisi kanın donmuştur artık o'na
Zaman verdiğini alacaktır senden
Döktürse de göz yaşı ne gelir elden

Yaşadıkların bir zaman aşktı
Şimdiki zamanda adı tecrübe
Artık alman bitti ya vermez de olursun
Hatta verdiklerini alma zamanıdır
Alırsın alırsın da ne kadar alırsan doymaz olursun
Çünkü artık verdiklerine ağlar durursun

Şimdi kendi kendini tanıma zamanıdır
Yeni bir tecrübeyi kaydeder hafızan
O tecrübe ki öğretti sana
Sensin can sensin canan
Öğrendin ama tamam değildir
Başka surette istersin bir can bir canan

Mecazi aşk bundan ibaret
Vefasız bencil yarınsız
Mecazi aşk kendine aşkındır
Havasız kokusuz tatsız..