Mecburi İstikametim
'Yeni gün , değişen bir şey yok...
Ben yine seni düşleyip şiir yazıyorum.
Oluyor , olmaz diyemiyorum.
Gelsen kırardım kalemimi de !
Sen gelmezsin , gün doğar yeniden...'
Sakin bir sabah...
Her zaman olduğu gibi sağımda duvar !
Solum , mecburi istikametim !
Kalkıyorum...
Yüzümde soğuk bir ifade ,
Gözlerim şiş...
Suyun ıslaklığını hisseden ruhum kırgın...
Geceden kalma düşlerim çekip gitmişler...
Son bir bakış aynaya ,
Tanıyamadığım yüzler var sanki arkamda...
Özenecek yaşı geçtim !
Bir kot , dolapta ütülenmiş gömleklerden gözü kapalı seçtim.
Yola düşüyorum her zaman olduğu gibi...
Sanki sana gelsem
Bu kadar isteksiz olsan ,
Daha az mı acırdı içim...
Trafik ışıklarına peydah olmuş dilenciler
Yine benden önce tutmuşlar yerlerini...
Seni dilensem
Kaç günde toplarım senden arta kalan sensizliğimi ?
Kaç surete bakıp
Sen diye iç çeke çeke tarif etsem ya kaşını gözünü...
Allah rızası için çözülmez mi bu kör düğüm ?
Ve bir gün
Gelip geçsen mabedimde saklı olduğun halde önümden...
Tanımasan !
Sakallarıma düşen akları sahiplenmesen...
Ne değişir değil mi ?
Ben beklentileri sana adamış ...
Yaş akmayan gözlerimde , kan toplamış umut kırığı sen ...
Sevdam !
Soluna yakıştırmadığına layık gördüğün ,
Bana yakışan hangi dar ağacı ?
İlmek ilmek büyüttüğüm sevdam nefes aldırmıyor şimdi !
Ölümü hak eden bedenim hayata tutkun diye kızma bana !
Ruhumda yaşayan sevdam ayrılamıyor bu dünyadan anla...
Kursağımda kuru bir parça ekmek !
Serçelere özeniyorum , kanatlanıp uçmak istiyorum.
Belki de bu yüzden ağlamasını bilmiyorum.
Hayallerimde onlarca , yüzlerce , binlerce...
Bir kez bile ellerini tutup gözlerine bakamadığım anı yaşar mıyım ?
Yoksa yeni gün doğduğumda ölümü tatmış olur muyum ?
Bilmiyorum...
Umut edip hasret biriktiriyorum...
Güneş tenimi ısıtmıyor artık ...
Sen sevdasına adadığım ömrü göz ardı eden masumiyetim...
Kime sarılıyorsun şimdi ?
Kimin koynunda uyanıyorsun ?
Bana değilse Kime !
Aşk hüzün içinde insan yerle bir olur terk edildi mi çoğu zaman...😅😅😅