Mecbursun

seni sevenin önüne set çektikçe sürekli,
davrandıkça aşkına dili bıçaklı eli kürekli,
hiç acımadan başına vurdukça yürekli,
sen vurduğun gibi, vurulmaya mecbursun

çirkin beni sevmiş diye bin yalan ötersen
yalanın içinde benim sevgilim var dersen,
sevenini korlu ateşlere mahkum edersen,
sen yaktığın gibi, yanmaya mecbursun

bu aşkta bir hayır var deyip sarılmazsan,
daldığın o derin uykulardan ayrılmazsan,
sevenin yolundan yürüyüp yorulmazsan,
sen yorduğun gibi, yorulmaya mecbursun

ben sana şiirler yazdım şarkılar besteledim
aşkına begonya karanfil papatya derledim,
kimini adresine, kimini video yapıp gönderdim,
sen kırdığın gibi, kırılmaya mecbursun

hiç kusura bakma kızmaca darılmaca yok,
eee gülüm yalana Hakk katında itibar yok,
bağrıma saplandı yıkmak için savurduğun ok
sen savurduğun gibi,savrulmaya mecbursun,


şimdi isyandasın ben kimseyi yakmadım diye,
bir Allah kuluna kötülüğüm dokunmadı diye,
yakan yaktığını unutup yaptığı bu şikyet niye
sen yaktığın gibi, yakılmaya mecbursun,

ben sana bütün ruhumu açtım sevgimle,
yanaşıp sarmak isteğimdi, yanık kalbimle,
gönül kapını çalmaya gelmiştik Rabbimle,
sen kovduğun gibi kovulmaya mecbursun

sen bu güzellikle akıllara durgunluk verirsin,
gençliğine güvenip binlerce resti çekersin,
aşkına düşen garibe gül yüzünü çevirirsin,
sen çevirdiğin gibi, çevrilmeye mecbursun

gelmedim çünkü taş kalbini yollarıma ördün,
sana aşık olanı görmeyecek kadar kördün
uğruna yanan yüreğin aklınca hor gördün,
sen gördüğün gibi görülmeye mecbursun,