Meçhule Yürüyen Kadın
Bağrında yanan sevdası
dökülürken ıstırap nehrine,
Issız sokaklar haykırırken ayrılığı
kederli gözlerine,
Ve mızraplar saplanırken güz hayallerine,
Savuruyordu rüzgâr avuçlarından
hüznün ince tanelerini...
Küskün sevdası
dağlanırken ruhunun sol yarısına,
Islak yağmur taşırken gözyaşlarını
inceden inceye masum bedenine,
Ve feleği sarmalarken kefensi tenine,
Koparıyordu rüzgâr körpe sevdasından
mavi düşlerini...
Sınırsız sevdası
saplanırken hançer sızısından yüreğine,
İhanet ikliminde yemişken vurgunu
soluksuz ciğerlerine,
Ve efkârlı bir şarkı süzülürken kirpiklerine,
Parçalıyordu rüzgâr nazlı saçlarından
gelinlik hayallerini...
Çocuksu sevdası
Düşerken bir bir kaldırım taşlarına,
Gündüz giydirirken gecenin gömleğini
nazenin gövdesine,
Ve ağır ağır yürürken kendi meçhulüne,
Yırtıyordu rüzgâr katıksız yaşamından
mazideki günlerini...
İhanet iklimi; Sanırım hep aynı hazan hep aynı iklim yıllarca sürüp gidecek yaşamımızda sevgili dost....... Şiirinizi beğeni ile okuduğumu belirtmek isterim...Sevgilerimle...ud83cudfbb👍