Meğer
Değişimin yüzü
Meğer ki kapıda ola
Penceremizde sola
Bilirdik
Hışım idi
Küşüm oldu
Bedenimize cer
Gözümüze fer
Bir ağyardan nagahı mani
Sözümüze sani
Kesemize kani
Canımıza fani
Sevgimize ani
Ne hor gördük zalimi
Ne kor gördük alimi
Bir mesabeyi girişte
Kor oluşla odun bile
Bu imiş yıkım
Meğer helaki mani ile
Sani değil, kani
Ani değil, anlamamada cani
Sürecin akışında
Bir geldik, bir geçtik fani
Ne ser dedik, ne cer
Hoş tutuşla meğer
Yârin yanağındanmış bani
Dem dedik, zem dedik
İkisi arasında bolca yedik
Zamana kanıtken Tanrı
Görmezken, görürdük sanrı
Bal tuttuk, mumu yapıştı
Kör kedi, hoyrat dedi
Meğer karanlığa ışık gerekmiş
Bir kaç olsa da, adedi
12.06.2011
Ağyar : El, yabancı
Nagah : ansızın, birden bire, uygun zamanda olmayan
Kor : Demirin, odunun ateşte kızdırılan yanmaz kızgın oluşun ak kor alevsiz şeklidir. Tekrardan ateş ve alevli tutuşturmanıza da yarar.
Mesabe: derece, rütbe, seviye
Sani : sanma eyleminden sanıcı, sanıya konu olan. 2- Yapan, etkiyen. Yaratıcı 3- ikincisi olan. Ör. Murat Han sani. İkinci Murat gibi.
Bani : Bina inşa eden, kurucu. Anlamca zihinlerde kalımlı
Cer : sürükleyerek götürmek. Çekmek
Fani : Ölümlü
''Ne hor gördük zalimi Ne kor gördük alimi Bir mesabeyi girişte Kor oluşla odun bile Bu imiş yıkım Meğer helaki mani ile''
Farklı ve anlamlı çok güzel paylaşım kutlarım içtenlikle.