Meğer O Vefasız Çoktan Gitmiş
baharın elinden tuttum
bıraktım yazın ortasına
kış kıskandı
yine darıldı
sarıldı karlarına
ve sokuldu beyazına
/dün yarın oldu
bugünse geleceğe dönük bir dal parçası/
notalardan düştüm
düştüm de tutundum sol anahtarına
türkü türkü
gece kuşağının bilinmez sessizliğinde yakıldım
adın
şiirlerimde kazındı
tarihe gömüldü söylediklerin
ve benim gözlerimle söylediklerim
ölümsüzlüğe ramak kaldı
lakin üstüme koyduğun çiçekler
bir adım ötede kalınca
kokusu sindi bozkırlara
gerçekler
hiç olmadığı kadar yakın şimdi avuçlarıma
ve aşk şimdi
hiç olmadığı kadar uzak varlığına
/yokluk
bugün geldiğin dünyaya
yarın elveda derken bulmak kendini/
öyle sevsen de
sevmesen de yalan olarak
dediklerimin hepsi yırtık torbada dururken
inkarın
boşa kürek çekmek gibi
çektinde ne oldu sanki
hem yaktın fotoğraflarımı
hem de kendi yaşamını
değmedi inan hiçbirisine
değmedi inan senin gibi birisine
...bütün bunları kalpten söylemek
...
anladım
düşlemek sevgiliyi
ölüm gibi
mor papatyaların üzerine konması gibi
anladım
büyük düşler
ardında küçücük bir b/iz bıraktı
ben ve sen hiç olmadığımız kadar
yabancı kaldık birbirimize
ellerimiz düştü cesedimizin üzerine
ve bir dua terketti bedenimizi
beyaz günahların
siyah sevaplarında yıkanırken tertemiz sevgimiz
bir tövbe kadar yakındık oysa ki...
...
şimdi sadece dillerimiz inkarda
yürekler aynı sevdayı çekiyor gece gündüz...
14.03.13
..hatıraların merkezine düşmüş aşk yanıyor kendi kendine ve ışıl ışıl hüzün bırakıyor satırlara İlknur Karaca kalemiyle güzeldi yine teşekkürler tebrikler...