Mendil
"bas tulumbanın koluna galip!
nane bilip yıkayalım ayaklarımızı
belki arınırız ha!"
galip!
haber ver dilencilere
bağdaş kurduk
mekan bildik köprüyü
gizli kudurmuş bir mendille.
asabı bozuk bir iki çil
tura düşmüşken yüzüstü
yüzüstü ağrıtır
yazı ile kazanmalıydık
şefkati.
denize
havaya
Eyüp' ün gülistanına
ayın hâlesine
-geceyi bekle
gece
yazacağız en kibar dille.
galip!
niyetimiz bulvar kafelerinde gâvur pastaları yemek değil
bilirsin ayarsız ezgiler bozar bizi
köprü önü eli sıkı insan
kakışıyor insan
birbirine bal bulanmış sahte hikayelerden.
aramızda kalsın İstanbul!
bileklerimde bir ağrı
en son ne vakit bağdaş kurup ekmek yedim
ne vakit bir kedi patisiyle dokundu bacağıma
kaç görgülü ayakkabı önümden geçti saçına uzak bakışlarım
ne vakit kül döktü yollarına sevginin
ateşli omuz uçlarım.
galip!
yanıyor mu rüyalarında İstanbul
her köşe başında kuzguna kurban mı açlık
çok insan(!)
ne çok insan(!)
nefes alan haksız yere gören erguvanları
geri at galip!
at denize balıkları
köprüden geçmeyecek gelin
zarf içinde de yok artık bahşiş
ne sen çocuksun
ne ben
lokum koyup ver şu mendili
anımsat bana babaannemin
bayram sabahlarını.
ne senden mürver asa olur
ne benden yaslanacak gurur...bb