Menkıbe
?sadece bir geceye mahsustur?
Bu gece hüzünlü, saat sekiz on iki
İçimde bir sızı, eskilerin izi
Ve sen kısık gözlüm es geçemem seni
Hüznüme randevun var masan bekler
Geceye ilerlerken zaman ve dönemeç
Beni de al götür bilmediğim, vazgeç
Ruhumu sar sadece, bedenimi ez geç
Bu gece uzun dayanmaz bu yürek tekler
Hüzün sürat yapıyor ciğerlerimde
İhlal ediyor tüm duygu yasalarımı ve
Ve diye biten bir mısra kafiye
Zaman gidiyor gözlerim geceyi zor seçer
Ölüm, aşk, sevda ve hüzün
Mayın dolu hisler ağzımda tütün
Huzur sana, bana taş sana yün
Gelme üzerime gece ve üçler
Bende değilim ben, insin kapaklar
Mevsim atsın dökülsün yapraklar
Ötelerden bugüne seslenenler var
Kalanlar bihaber, geri gelmez gidenler
Hüzünle başlayan gecem muhtell
Bırak öyle kasın dokunma el
Buruşuk bir nazar, birkaç beyaz tel
Ne bir iz nede nam, kimsesiz göçer
Gecenin sihrinde, hüznün elinde
Yoruldu bana ayrılan vakit testide
Gitme vakti şair, yine bir şiir bitiminde
Bir iz, bir nam, haberdar olsun bizden
Bizden sonra gelenler...