Merhaba Ayşe

Merhaba ilk aşkım;
Çocukluk sevdam merhaba!
Geç kalmış bir selâm bu..
Bu yılların isyânı.
Ne sözlerim anlatır,
Ne harfler bu hüsrânı..



On beş yaşımın çılgınlığıydı,
İtiraf etmeliydim, söylemeliydim..
Daha görür görmez tutulmuştum sana.
Ve
Aylar sonra söyleyiverdim aşkımı.
"Benden fayda yok" dedin ve gittin.
Dönüp bakmadın geri.
Görmeliydin hâlimi.
Görmeliydin ayakta tükenişimi.
Unuttum sanıyordun değil mi?
Unutmadım işte..
Merhaba Ayşe!



Sen gittin..
Ben kalakaldım çaresizliğimle.
Bu kadar basit miydi?
Bu kadar yalın mıydı?
Bir itirafa, bir iltifat olmaz mıydı?
Olmadı..
O gün daha bir kazıdım seni beynime,
Yüreğime, ruhumun en ücra köşelerine..
Daha bir gizledim seni derinlerime.
Unutmadım, unutamadım..



Aylar ayları, yıllar yılları kovaladı sensiz.
Ben seni kovamadım yüreğimden.
Söküp atamadım sevdanı.
Bu yüzdendir boynu büküklüğüm,
Bu yüzdendir ezikliğim.
Hüznüm, elemim,
Şiirlere sarılışım bu yüzdendir.
Beni hüzünlere saldın,
Bıraktın inleyişte.
Merhaba Ayşe!



Bu merhaba
Kırk yıl aradan sonra.
Senden kırk yıl uzak,
Kendimden kırk yıl uzak,
Hayattan bile uzak, kırk yıl..
Bunca yıllık bir yara
Ne yapar insanı bilir misin?
Bilir misin;
Yaralı bir yürek nasıl çarpar?
Sen isyânı bilir misin?
Umutsuzluğu....?
Sensizliği bilir misin?
Kader işte..
Merhaba Ayşe.



Şu ağarmış saçlarımı görmeseydin keşke..
Bükülen belimi görmeseydin,
Titreyen elimi görmeseydin..
Bilseydim,
Gözlük de takmazdım vitrinlere bakarken..
Nedendir bilmem? Sürükledi ayaklarım,
O camekâna yürüdüm.
Her zamanki gibi
Seni sayıklarken dudaklarım,
Ve her zamanki gibi
Yüreğim sana akarken;
Sen göründün kapıdan...
Dondum kaldım.
Yine on beş yaşındaydım sanki.
O buğulu gözlerinle daldın gözlerime,
Tanıdın...


Tanıdın da.. Tek söz etmeden
Bir kez daha bakmadan ardına;
Yine yürüdün gittin..
Kırk yıl önceki gibi.
Beni çaresizliğe
Bir kez daha mahkûm ederek gittin..
Ah!
Merhaba ilk aşkım, çocukluk sevdam
Merhaba!



Ama anladım..
Sanma ki farketmedim gözlerindeki hüznü..
Sanma ki farketmedim içinin titrediğini..
Nasıl farketmem?
Ben bunca yıl sen olmuş, sen yaşamışım.
Ben seninle on beş yaş olmuş,
Seninle yaşlanmışım.
Nasıl farketmem?


Ne kadar geç kaldık değil mi?
Şimdi sen "gel" desen;
Bende mecâl yok..
Ben sana "gel" desem;
Sende hâl yok..
Artık bize aman yok Ayşe..
Dizlerde dermân yok,
Felekten fermân yok.

Söyle şimdi kırk yıllık sevdâm;
Acaba mutluluk nerede?
Kırk yıl aradan sonra
Merhaba Ayşe!
Söyle, söyle..
Mutluluk nerede Ayşe?

21 Temmuz 2008 146 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    Hececiler serbest şiirde yazar. İşte en güzel örneklerinden biridir Esat. Her iki stilde de çok güzel eserleri olan değerli dostumu bir kez daha kutluyorum.