Merkür Günlerinde
sıcak bunaltıcı
susmuyor ağustos böcekleri
çakıl taşları diziyorum misinalara
geçmiyor uzun yaz günleri
gecelerse aşklar kadar kısa
ay ışığında yitip giden
hani sen ağaçtın
ben sarmaşık
korktun mu sararsam çürümekten
ve gittiğin yola bakıyorum şimdi
gözlerim tuzlu kızarmış
dönmeyeceksin biliyorum
hani sen güçlüydün
tutunabilirdim sana
yalanmış
zeytin ağacı
bu amansız çekilmez merkür günleri
geçip gidinceye dayanmadı tutkun
sonsuza kadar yer değiştirdik seninle
şimdi ben ağacım
sen zehirli sarmaşık
merkür günlerinde
havasız bıraktın beni
çürüyorum
Hüzün vurmuş şıire.. Hoş anlatım olmuş. Saygılar