Mermi Kovanlarında Sevda
Kefenimle süsledim karanlık geceleri,
Kırık aynalarda kayboldu suretim,
On dört değil, kırk dört mermi saplandı yüreğime,
Her biri sevdamın yasını tutarken,
Kan damladı zamanıma,
Her saniye bir işkence,
Her nefes bir hançer,
Tesbih taneleri gibi döküldü hayallerim,
Her biri eksik, her biri yarım.
Kızıl yağmur yağıyor, dur durak bilmez,
Toprağa karışan ömrüm,
Sır oldu, kimse bilmez,
Bir acı türküsüdür bu,
Karanlıkla yoğrulmuş bir yürek.
Süretim, seninle konuşur her gece,
Ayazla yıkanan acılar,
Dert ortağım oldu,
Gözlerimde biriktirdiğim hüzün,
Yüreğimi dağlayan bir ateş.
Sessizliğin bıçak gibi keser dudaklarımı,
Bakışlarım tavaf eder seni,
Gözlerin beni bırakmaz,
Her anı bir isyan,
Her bakış bir feryat.
Takvimler hüzne batmış,
Masumiyet kavilleşirken,
Güvercinler yaralı,
Sevda zulme direniyor,
Bütün umutlar tükenmiş,
Yaralı bir ruhun ağıdı yükselir.
Ey sevdamın küllerinden doğan şiir,
Kör bir kurşun gibi saplanır ayrılık,
Mum yanmaz, aydınlık haram,
Sensizlik yüreğimi kavurur,
Dinmez bu hasretin ağrısı.
Şair susar,
Şiir ağlar,
Karanlık geceler,
Gözyaşlarımla sabahlanır,
Ve bu sevdadan geriye,
Koca bir hiç kalır.