Mesela
geçmiş geçmezmiş de anlarsın
üst üste geldikçe dibe çöken şeyler gibi mesela
suda sektirdiğin taş, uzaklaşan çocukluğun
gidemediğin o sokakta bıraktığın parçan
nereye yürüsen de geçmez mesela...
kolundaki bozuk saat, bile bile tamir etmediğin
hep yanlış zamanlarda doğru şeyleri beklediğini
hatırlatır gibi olduğu için sana mesela
tarihin bir önemi kalmamıştır ömrünün atlasında
ama yine de yeşil gözlerinde bahardan kalma
bir cumartesi sabahına uyanır gibi
bir şeyler olur ya hani mesela
orada tutup aşık olmuşum da
gerisi olmamış...
orada tutup da bırakmışım
uçurumlara kendimi sanki
düşmemişim de
düşlemişim hepsini gibi mesela...
ama mesela
bunları dile getirmenin
pek mühim olmadığı soğuk akşamlarda
kendimi tutarak durabildiğim bu kadar yıl
devrilen domino taşları gibi mesela
göz göze geldiğimiz zaman dilimlerinde
yani bak, sana nasıl baktığıma bak
sudan çıkmış balık gibi mesela
nefes alamasam da
ciğerimi yerinden söker gibi aşk
yine de hiçbir şey olmamış gibi mesela
geçmesini bekliyorum, geçmese de...
Yaşananlar hiç yaşanmamış da sayılabilir mesela...Tebrikler.
Geçmez de say ki geçmiş der gibiydi şiir. Mesela şiiri içinde derin bir hikaye barındırmış. Kaleminize, yüreğinize sağlık Bayram bey. Güzeldi.