Mesela

--aşk şiirleri yazma diyorsun usta
biri aklımın ortasına salıncağını kurduysa

umarsız ve duyarsız
başına buyruk gelgitlerini yapıyorsa
ve taht kurmuşsa en hassas yerime

yine de aşk şiirleri yazmayayım mı--

...

aşık olmalı insan
bir çiçeğe mesela
bir ormana veya
ya da yeni doğmuş bir bebeğe örneğin
gökkuşağının yedi rengini görmeli gözlerinde

ondan gelecek bir kelama
teslim olmalı
...
sonra öpmeli toprağının alnından
gömülmeli mesela gamzelerinin çukuruna
saçlarında sallanmalı

gökkubbenin şeffaf balonunu patlatmalı bir akşamüstü
şöyle yüksekçe bir falezin üstüne çıkıp
ona doğru kanatlanmalı
gerdanımda bir mektup saklamalı ona dair

içmeli bu gece
kadehlerde tükenmeli
bu sarhoş masanın topal sevdasını
sarıp sarmalamalı
göğsüme yaslamalı

ve anason kokan bu ayyaş meyhane duvarlarına
çaresizliğin resmini çizmeli

kimse bilmemeli öksüzlüğümü
duvarları olmayan bir pencerenin altında
yokluğunun baldıran tadındaki acısına
sine-i hançer sokup
hüngür hüngür ağlamalı

sonra
gözlerinin buğusuna bulut olup gelmeli
iliklerine kadar islatmalı
her yer topraktan sen kokmalı

ve ortalığı kaplayan
nefesimi kesen bu ten kokusunda boğulmalı

önünde diz çökmeli mesela
son sözü söylemeli ardından

senden öncesi yoktu sevgilim
senden sonrasına
üşüyorum