Metaperver Ego
Homo Erectus sırtını doğrultup
eline alnına siper ettikten sonra
uzaktaki av hayvanlarını izlediğinden beri
insanlığın beli bir türlü doğrulamadı
gerçek nedir?
kemanımın yayından dökülen zerreler mi?
neden bu kadar gizemli?
evren mi gizemli / yoksa biz mi küçüğüz?
müsilaj ellerimin çatlaklarında
görüyorum
midemde bakteriler ne huylu sizce?
murdar ve kutsal eş değer artık, evrenimizde
farkında mısınız?
lohusa hummasından öldü annem
komik mi!
metropoller fahişe kasabama beşik kertmişler
bundan sebep muzdarip işte ihtiyar heyeti
o kız nereden çıktı anlamadım
sokağın ucunda sonsuzluk varken hem de
ellerini pamuk kesti
evet evet
o ince ve dikenli tel gibi yumuşak parmaklarını
her bir tüyü kılıçtan keskin pamuk kesti
bundan eminim
kalemin kağıdı ezdiği kadar,
ellerimin klavyeye yaptığı baskı kadar eminim!
İstanbul'dan piyanomun her tuşuna batığımda
kumrular ürküyor Metropolitan Museum!da
dünyamız küçülüyor mu,
yoksa bana malum mu oluyor
malumat furuşluk
ceviz yiyen bir Hintli yüzünden mi
Hindistan cevizi
omzunda hindisiyle gelen
bir Hintli yüzünden mi
hindi
bir salak kaşif yüzünden mi kızıl derililer
İndian
Türk tacirin omzunda
hindi gören İngiliz'den sebep mi
Turkey
bu anlamlandırmalar neden?
ama o kız nereden çıktı anlamadım
sokağın sonsuzluğundan gelip
sağ elini kalbimin
diğer elini beynimin üstüne koyup
"seç" diyen hani
sonra neden sağ elinden kanlar aktı
gerçeğin neliği hakkında sorularım var
çözüme ulaşma yoluna dahi giremeyen sorular
sorulduğu anda eriyen kar misali sorular
Tanrı var mı, gibisinden ciddi
Zaman nedir, tarzında çelişkili
Tanrı yok mu, gibisinden şirkli...
eriyen sorular zihnimde
hepsi de birbirinden riskli
sonra kan yere damladı
siyah beyaz bir film kadar siyahtı kan
kız elini hiç çekmedi
"seç hadi çabuk" dedi, sadece
zihnim patlamak üzereydi
tabletlerin ağzında inliyor bebekler
laptoplar da buna alkış tutuyor
öylece masum yaşam sürüyorlarken hem de
algoritma ısırıyor Z kuşağının zihnini
gerçek ne!
kuşak belirleyici üst kurulu sen söyle!
büyüdükçe anlıyorum, her on yılda hayatı
değişiyor anlamlarım, her sezonunda
gerçek ustaca işlerken bedenimi
göğüs kafesimde cıvıldayan kuşun ağzı bantlı artık
anlam mı? anlamsızlık mı?
gerçek ne?
o kız biliyor olmalı bunları
giderken gördüm kanatları da vardı
kanatları olan biri hiç yalan söyler mi
ama yine de
seçim yapıcı benliğimden başkası olamazmış
benlik nedir? ruh nedir?
görseller gören gözlerim bir hayalden ibaret olamaz mı?
daha ensemi bile göremezken
gerçek sadece bedenimden uzanan kollarım mı?
kartezyen teze ne çabuk inanmış Rene
"düşünüyorum öyleyse varım"
hakkını vermeliyim akıllıca bir sonuç
fakat hala eksik gibi
hiç tamamlanamaz bir durum da ayrıca
inanıyorum öyleyse varım, diyenler ne olacak peki Rene?
onlar var değiller mi?
o kıza,
zihnimin kafa tasımı delip çıkmaya çalıştığı,
kalbimin dışa kan pompaladığı
uzun bir hayatın sonunda
şöyle cevap verdim
iki elini de üzerimden çekip
"en azından,
soru sorma yürekliliğini gösterebildim"
dedim.
ama,
onun elleri olmadan
çok yaşa(yama)dım!
,,,
,,
,
benim gibi alaylı bir heccav için zor şiir ama, bi disiplin var şiirde öyle laçka kuş lastiği gibi değil.. çatal çınar dalından lastiği derby .. tabiki taşı dere taşı .. artık gerisini kuş düşünsün.. sevgimkere saygımkere