Meteliksiz Aşk
Saflığı unutmuşum ben
Hayatın mavileriyle yeniden barışırken
Oysa yabancım değildi ki
Sahte melek oynaşmalarında
Şeytan taşlarken
Kendimi vurmuşum, alnımın çatından
Kanamışım
Kızılcık şurubu zannetmişim
Yüreğimde avuçlarıma süzülen
Meğer beni içmişim
Gece türküleriyle
Kristal kadehten
Sarhoşum bildim oysa
Ya da semahı aşkın
Başımı güneşin tersine döndüren
Değilmiş
Zokaya takılmış lüfer misali
Yutmuşum çirkefi
Bu yüzden titrermişim
Meydanda ki cami merdiveninde
Dilenci bebe gibi
Avuçlarımda
Avuçları kadar delikli bir kuruş
Meteliksiz aşk yorgunuymuşum...