Metro Varken Kelebek Olmak
hani öpmüştün ya beni
yine öpsen ya
dudaklarıma nehirleri taşır gibi
şarap kadehlerinin türküsü gibi
bak
üstümüze örtünüyor gece
gece
süzülerek geliyor
ben de kaskatı değilim
mecnun çölüne yaklaşır ya adım adım
dolunaya bakmak uzak yolculuktur hani
hani uslu bir kediye benzeriz
gidip gelip dalaştığımız yaşantı koleksiyonunu katlar kaldırırız
benim dediğimiz hayatı ve içinde tik tak tik tak zamanı
martı kuşuna dönüşür ya hani
tutkunun bembeyaz parıldanışı
kendimizin eksik yerlerini seyrederken
sesimiz yitik , şehir sapasağlamdır
Tanrı meşgüldür ya hani
çiçekleri sayıyordur ölülerin üstüne yeter mi
meleklerin sırtında insanlığın hiçlik yükü
sonumuzun güzelliğini bildikleri halde hani
yine de ağlarlar ya kamburumuza
Cemal kadınlarının yuvarlak yerlerini şiir yapıyordur hani
balkonumuzda oturur Edip
bitmiş bir oyundan yenilmiş de gelmiş gibi
şimşek çakar ya, İlhan sorar, ay ışığı yalan mı
Nilgün intiharın kırmızı şapkasını düzeltir
dünün aynasına bakarken ölmez hiç bir insan
ömürden daha iyi korunak yok
çocukluğu alalım koynumuza
büyüdüğümüzde ölürüz
şimdi ipeksi karanlıkta düş izlerimiz
hani o hep duyduğumuz geveze kalp susuverir
saf bir yolcu olarak gecenin açtığı kapılardan geçiveririz
Lorenz'in kelebeği geçmişin ve geleceğin etkisinden arınmış gibi
havadan ve sudan şeyleri sever gibi
attığımız her adımla
sonsuzluk hani
işte
ölümsüzlük
öptüğün anda...
Harika şiir okudumdeğerli sayfada, kutluyorum sizi Nilgün hanım,saygılarımla👍👍👍😙😙😙