Mevlüt Emmi
Mevlüt emmi eşeğinin üstünde,
Fotör şapka yere düştü ne deyim.
Goca yusuf gucaklamış üst üste,
Cümle alem bile şaştı ne deyim.
Ömür tükenirken aldığı gamdı,
Kaldığı yer iki gözlü bir damdı.
Kırkbeş kilo nazikce bir adamdı,
Mevlüt emmi geldi geçti ne deyim.
Bahse girdi ikisini kaldırdı,
Mevlüt emmi eşeğini aldırdı.
Acısını yüreğine saldırdı,
Goca yusuf aldı gaçtı ne deyim.
Şaşkınlığın nidâsı var dilinde,
İki eli kalakaldı belinde.
Eve girdi fotör şapka elinde,
Hava aba yaşlar döktü ne deyim.
Çekti gitti eşeği yol boyunca,
Samanlığa gapatıp da goyunca.
Şaştı galdı emmisi de duyunca,
Memet emmi geri saldı ne deyim.
Pay pençe edip de dört yana salıp,
Arada düşünüp geçmişe dalıp.
Tatlı hatırayla mâzide kalıp,
Hayâl ile düşe döndü ne deyim.
Yıllar tükenirken su gibi aktı,
Mektuplar gelirdi selâmı çoktu.
Bilgisayar ne ki internet yoktu,
Ağız tadı gışa döndü ne deyim.
Boş yere anlatma git de yat diyor,
Mâzide kalanı götür sat diyor.
Mektubu boş ver de mesaj at diyor.
İşte böyle daha size ne deyim.
-----------------------------------------------------------------------------
Mevlüt emmi ; Çanakkale harbinde dünyaya gelmiş, ufak tefek sessiz, iki göz odası olan bir evi ve 3-5 dönüm tarlası ile küçük bir eşeği ile çok sevdiği hanımı Hava aba ile Suvermez köyünün neşe kaynağı idi.
Köyde, caminin yakınındaki evinden her çıkışta Bizden yaşca epeyce büyük olan Yusuf Türkmen Mevlüt emmiye takılmadan edemezdi. Yusuf 190 boyunda,120 kilo ağırlığında biriydi. Mevlüt emmi 45 kilo civarı, alçak boylu elinden değneğini düşürmeyen sevimli bir insandı.
Bir gün Yusufla bahse girer, eşeğinin üzerinden inmeden Yusuf ikisini birlikte kaldırırsa eşeği vereceğini söyler, kaldıramazsa bir daha takılmayacaktır. Yusuf ikisini birlikte kaldırıp 10 metre götürdü ve bahsi kazandı. Allah rahmet etsin mevlüt emmiye. Yusuf ise şu anda Emekliye ayrılmış ve Bursa'da ikâmet etmektedir.