Mevsimleri Hasteretine Saydım
B/ak dikilen sözlerim ağaç dallarına asılı kalınca
tomurcuk saçar gönül yaralarım yeşillendi baharım
seni severken dünyam kavruldu avare yurdumda
rüzgara savruldu yüreğimde filizlenen yapraklar sonbahar misali
sol ayağın nazırları ağrıyan isyan noktası kurulunca
şimdi seni düşünürken sokak sessizliğine çadırlar kuruldu
her seni görmek isteyince gönül yaralarım kuşandı
sen yüreğimin közü gibi alev alev yanan gönül taşım
sen rüyamda gül toplayan gül baharımsın
nasılda koşuyorum yollarında durmayan göznurum
sen baharımın gül tikeni olsanda kanayan yaramsın
gülün yanışı güle benzemez büyük yürek yanar yar aşkına
darası zaman yaban olur dağları kuşanır mı yamaçlarımda
ne çikar yar yoluna kelepçe kaderin sillesine duman saylır
bu yürek seline kapılan gönüle düşen ateşinle
can gönüle destür eyle
yolumuz bitmedi bir ömüre bir saat kala ölüm varsa
gelsen seni ölümden önce görebilsem yinede sevdaya sayacağım ki
görmek değil yaşamak sende bulduğum sevdaya yazılan
önemli olanı birlikte olanı değil...
asıl ölümüne hüzün yaşamaya umudu koymakta güzel
ölümü sevinçlere taşımaktı bizim kisi
b/ak şimdi gözlerim gülüyor acıya gülümserce
geçmişe mazı şimdiye ne demeli
ne yapmalı
iki gözün varsa gönüller sultanı yüzüne akan yağmur s/eli
bence mutsuz yolcuların ne kışı kış olurmuş
ne baharı bahar olurmuş
şimdi gülüşlerini özledim her nazlı bakışında
gülüşün s/özleri rüzdarın suyundan baktı
sona işlen gönül yaralarım kanadı ardında...
sonrasına kalan umudumla uçuyorum
denizin dalgaları yaman sesine yürek çağlarken
sana bakan gözyaşımla yolun ardında kuşlar uçuyor
deli gönül ne konarsın balsız çiçekler yurdunda
birazdan uçuyoruz maviliklere gülüm
deryam dağlarımı deldiğinde sana koşuyorum
bir ömüre sayılı günlerin aşkına b/ağlandım
tüm kalbimle hasretine kalıyorum ardında...
mevsimleri hasretine sayarak....
06*02*13*Karataş*