Mezar Taşı
Yürüyorum,
Gecenin zifiri karanlığında.
Bir dala basıyorum,
Ardından bir yaprağın hışırtısını,
Duyuyorum.
Nefeslerim beyazlar halinde,
Havaya uçuyor.
Köşeyi döndüğümde,
Bir koku alıyorum.
Ve onu takip ediyorum.
O kadar tanıdık ki ,
Yağan yağmuru aldırmadan,
Koşuyorum,
Karşıma bir mezar çıkana dek.
Kiraz ağaçları,
Yapraklarını dönmüştü üstüne.
Kimin mezarı derken,
O kokunun sana ait olduğunu,
Anımsıyorum anne !
Mezar taşını okuyamıyorum.
Yağmurdan ıslanan,
Gözlüklerim yüzünden.
Belki de engel olan,
Gözyaşlarımdı .
Gece usulca kucaklıyor beni,
Rüzgar saçlarımı okşarken,
Yalnız olduğumu hissediyorum.
Oh! Yine rüya gördüm.
Belki de kabus demeli.
Hemen koşup sarıldım anneme.
Onu kaybetmekten,
Korkuyorum.
Ama kaybedeceğimi bildiğim için,
Daha çok korkuyorum .
Ama hayatın kuralı bu :
Herkes doğar, yaşar ve ölür.
Şimdi kokunu,
Ciğerlerime kadar çekiyorum,
Anne !
O kokuyu unutmam,
Ne mümkün,
Anne!
Çok başarılı tebrik ediyorum şair...