Mezarsız Kül Benim...
Bir düşteymişler gibi bakıyordum
Renkleri siyah ve beyaz arasında sıralanmış
Sarılmışlar; bir bank da onları kucaklamış.
Kavuşmak sanki onlarda fotoğraflanmış.
Başı düşmüş kızın sevdiğinin omzuna.
Denizde batan güneş saçlarını ışıtmış.
Bir gidişle başlamış onların hikâyesi.
Kızın saçları çığlıklarını rüzgâra bırakmış.
Gözleri yanağından ağlar gibi yere akmış.
Siyah elbisesi ayrılığın yasına kanıtmış.
Detone adımların sesi yavaşça uzaklaşmış.
Aşıklarmış evvelden say ki hiç yaşanmamış.
Sevgilerini taşıyan o kemerin bir ayağı yıkılmış.
Günleri hatıraları gecelere örtmekle geçmiş.
Ruhları aşkın semasında daha bir kayıp imiş.
Özlemleri dillerinde, killi toprak gibi çatlamış.
Suskunluk dayanamayıp aşkı, söz ile ihbara durmuş.
Kavuşmuş iki el, tentene değmiş,birleşmenin huzuruyla
Seyrindeymiş iki âşık aşk adlı bu mestliğin.
Sadece bir fotoğrafın gözünden aşkımı yazdım
Sensizliğin gerginliğiyle suskun bir sazdım.
Ayaz yalnızlıklara teslim, dağlar ıssızlığında karlı bir yazdım.
Dedim: Ey gönül duymadı beni yar!
Harı sönmüş köz ile harflere söz yazdım.
Seni özlemek mi? Tek şeydi bu yaptığım.
Seni sevmekse, hiç vazgeçmedim.
Deme bana!
__Ayrılık da ne ki, unutursun beni nasıl olsa.
Etme be gülüm! Bu cana ölümdür, sevene ise zulüm.
Ateşimi alma benden, ruhumun perçinidir o benim.
Harı sönmüş bir bedende, mezarsız kül benim.
Aspirinli anı suyunda, bir vazoya terk edilmiş
Gün harmanı bir ömürle, solan gül benim.
Sadece bir fotoğrafın gözünden aşkımı yazdım Sensizliğin gerginliğiyle suskun bir sazdım. Ayaz yalnızlıklara teslim, dağlar ıssızlığında karlı bir yazdım. Dedim: Ey gönül duymadı beni yar! Harı sönmüş köz ile harflere söz yazdım.
Mehmet Abi kutlarım çok güzeldi👍👍👍👍